Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

MEDYA NOTU

 

EMRE KONGAR

 

İNSAN HAKLARI VE KADIN HAKLARI ÖRGÜTLERİNİN AYIBI

 

Türkiye'de güya insan hakları örgütleri var.

Türkiye'de güya kadın hakları örgütleri var.

Genel siyasal konularda mangalda kül bırakmazlar.

Esas olarak, Türkiye'de sivil toplum örgütlenmeleri gerekli ve yararlı olduğu, kadın hakları ise zaten çok önemli olduğu için başta bu satırların yazarı olmak üzere, herkes bunlara destek verir.

* * *

Bu satırların yazarı genel olarak insan haklarının, özel olarak kadın haklarının Türkiye'de henüz yerleşmediğini görür...

Türkiye'de gençlerin ve kadınların sürekli haksızlığa uğradığını, onlara yeterince, eşit ve adil fırsat verilmediğini, özellikle kadınlara, ikinci sınıf vatandaş muamelesi yapıldığını düşünür...

Bunun nedenini de, erkek ve yaşlı egemen feodal kültüre bağlar...

Kadını ikinci sınıf gören feodal kültürün, dini yozlaştıranlar tarafından, topluma dayatıldığını düşünür...

Bunun baş sorumlusunun da, yönetici erkeklerin feodal ideolojileri olduğunu bilir.

* * *

Arkadaşımız Hikmet Bila'nın 29 Eylül'de gazetemizde yayınlanan yazısı, bu konuda sesini çıkarmayan kadın hakları örgütlerinin vicdanlarını sızlatmış mıdır acaba?

"Kadın Hakları" deyip, kadınlara ikinci sınıf vatandaş muamelesini dayatan AKP ideolojisini savunan sözde sivil toplum kuruluşları, Sosyal Güvenlik Yasası konusundaki sessizliklerinden utanmışlar mıdır acaba?

Hürriyet'in değerli yazarı Şükrü Kızılot'un bir makalesinden alıntılar yapan Bila'nın, yazısından bazı satırları tekrar buraya aktarıyorum.

"İnsanlığın, refahın, kalkınmanın, çağdaşlığın ölçütü kadının toplum içindeki yeridir, konumudur. Evinde, sokakta, iş ve çalışma yaşamında kadın ne kadar güçlüyse, toplum da o kadar güçlüdür. Kadının ekonomik ve sosyal güvenliği ne kadar yüksekse, toplumun güvencesi de o kadar yüksektir. Yeni Sosyal Güvenlik Yasası, tam aksini hedefliyor. Bakınız kadınlara nasıl bakıyor yeni yasa:

Çalışan dul eşe bağlanan aylığın oranı yüzde 75'ten yüzde 50'ye indiriliyor.

Emekli Sandığı'ndan aylık alan dul kadınlara verilen çeyiz parası tümüyle kaldırılıyor.

Evlenme nedeniyle işten ayrılan kadınlara kıdem tazminatı dışında verilen sigorta prim iadesi kaldırılıyor.

Aylık bağlanmasındaki güncelleme oranı yüzde 100'den yüzde 30'a düşürülüyor.

Kadınların 58 olan emeklilik yaşı erkekler gibi 65'e çıkarılıyor.

Malullük aylığında aranan 1800 gün prim ödeme koşuluna 10 yıl sigortalı olma koşulu da ekleniyor.

Geçici iş göremezlik ödemesinde oran 2/3'ten 1/2'ye indiriliyor.

İlk kez sigortalı olanlar, emekli olduktan sonra ücretli olarak çalışırlarsa emekli aylıkları kesiliyor.

Sağlık primi ödemeksizin isteğe bağlı sigortaya devam eden kadınların, eşin sağlık sigortasından yararlanma hakları kaldırılıyor.

Ve daha neler neler...

Şükrü Kızılot'un anlatımıyla bekâr ve işsiz kızlar üste para ödeyecekler. Yine Kızılot'un 'fıkra' gibi dediği bir madde var ki, güler misiniz ağlar mısınız? Kadınlara, doğan çocuğu nedeniyle altı ay süreyle üçte biri oranında ödenmesi gereken emzirme yardımı yeni yasada yönetim kurulunun insafına bırakılıyor. Ama buna karşılık, 'emekli kadınlara da emzirme yardımı' geliyor. Emekli olma yaşı 65'e çıkarılan kadınlara emeklilik döneminde 'emzirme yardımı'...

'Kadın erkeğin kaburgasından yaratılmıştır' zihniyetinin 21'inci yüzyılda Türk kadınına yansıması demek ki böyle oluyor."

* * *

Sessiz kalan sözde insan ve kadın hakları örgütleri utansın!


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 15 Nisan 2024

Valid HTML 4.01 Transitional