Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

MEDYA NOTU

 

EMRE KONGAR

 

RONA AYBAY: FAŞİZM ÜZERİNE

 

Değerli okurlarım, Pazartesi günü Faşizm üzerine yayınlanan yazıma gelen yorumlarda en çok dikkatimi çeken nokta korku:

Türkiye'nin Faşizme kaydığını düşünen okurlarım, "Yani çok güzel yazmışsınız diyeceğim ama vallahi korkumdan diyemiyorum. Eskiler yerin kulağı var derlerdi, şimdi internetin de kulağı var. Sabah, dediğiniz gibi, kapımızın çalınması olasılığı yüksek" sözleriyle, korkularını belirtmeden, mektup yazamıyorlar.

Galiba Faşizmin en belirgin belirtisi de bu yaygın korku:

Masum insanların, devletten ve hükümetten korkmaya başlaması.

* * *

Tabii bütün yaşamını ve kariyerini Türkiye'nin demokratikleşmesine adamış insanlar korkmuyor:

Uluslararası Bosna-Hersek İnsan Hakları Mahkemesi yargıcı Prof. Rona Aybay da bunlardan biri.

Yazım üzerine yolladığı mektup, kişisel arşivimde kalamayacak denli yararlı görüşler içeriyor.

* * *

"İktidar yanlısı medya organlarının, 'küreselleşen dünyamızda...' girişiyle başlayan yavelerine bakarak, 'çağdaşlaşıyoruz!' 'demokrasimiz daha da gelişiyor!' diye hayaller gören 'TV-bakar' saf yurttaşlarımızın düşürüldükleri yanılgıları çok güzel betimlemişsin.

Her çağdaş ve demokratik anayasada yer alan 'hukuk devleti' ilkesi, Türkiye Cumhuriyetinin kendine özgü koşullarının vazgeçilmez gereği ve demokrasimizin ön-koşulu olan 'laiklik ilkesi' ve 'sosyal devlet' kavramı tümüyle elden gittiğinde nasıl bir Türkiye'de yaşayacağız?

İşsizlik ne durumda, sendikalaşmanın önündeki engeller nasıl aşılacak?

Türkiye Cumhuriyeti'nin uluslararası saygınlığı nasıl korunup, geliştirilecek?...

Bu ve benzeri sorunların hepsinin çözümü, bir garip seçim sistemi sonucunda parlamentoda sayısal çoğunluğu ele geçirmiş bir siyasal partinin tek (hadi bilemedin birkaç) yöneticisinin, kıt ve sığ değerlendirmelerine göre mi belirlenecek?

Onların pek meraklı oldukları ABD terminolojisi ile söyleyelim: 'Fren ve denge' (checks and balances) yani kamu erklerinin birbirini denetlemesi ve dengelemesi nerede?

Bu dengelerin kurulmasında en önemli işlevi gören 'yargı'yı 'islah' etmek(!) yani kendi çıkarlarına bağlı hale getirmek isteyenlere anımsatalım:

Gözlerini hiç ayırmadıkları ABD'nin Anayasası 1787 yılında kabul edildi; o günden bu yana 1798'de (yani kabulünden 10 yıl kadar sonra) yapılan, usul hukukuna ilişkin teknik bir değişiklik dışında,200 yıldır 'yargı erki'ne ilişkin hükümlerine hiç dokunulmadı.

Faşizm, teknik olarak Birinci ve İkinci Dünya savaşları arasında, çok 'popüler' olmuş, pek çok ülkede taraftar bulmuş, iktidara geldiği ülkeleri de, dünyayı da ateşe atmış, kana bulamış rezil bir rejimin adıdır.

Bugün hiçbir yönetim, kendisinin 'faşist' olduğunu ileri sürmez, bu sıfat yalnız kötüleme amacıyla kullanılır.

Ama, bu durum faşizmin tümüyle ortadan kalkmış olduğunu gösterir mi?

Bugün dünyanın çeşitli yörelerinde adı ne olursa olsun uygulamaları açısından 'faşist' denilebilecek yönetimler yok mudur?

İşte , senin AYDINLA(T)NMA'nın dikkatimizi çektiği somut gerçek ve tehlike de bu:

Türkiye, Anayasasındaki temel ilkeler aşılarak ve aşındırılarak hızla faşizme doğru kayıyor!

Sözüm, bu gidişi 'demokrasi'ye doğru gidiş sayanlara:

Bunların arasında bunu gerçekten demokrasiye gidiş sanarak destekleyenler varsa, umarım bu rüyadan çabuk uyanırlar.

Aksi halde, yiyecekleri faşist şamarla uyanmaları kaçınılmazdır.


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 22 Nisan 2024

Valid HTML 4.01 Transitional