Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

MEDYA NOTU

 

EMRE KONGAR

 

SABAH OLAYI-III

 

Niçin üç haftadır Sabah olayı üzerine yazıyorum?

Sorun bu denli önemli mi?

Alt tarafı, Sabah bir haberi görmedi, bir başka haberi de bütün gazetelere (ve bence gerçeğe de) ters bir yorumla aktardı; bu iki olay da gazeteler açısından olağan değil mi?

Başka gazeteler haber atlamıyor mu?

Başka gazeteler bazı olayları kendi yorumlarıyla öteki gazetelere göre farklı vermiyor mu?

* * *

Olayın başlangıcını anımsayalım:

Başbakan'ın yakın bir arkadaşı, siyasal amaçla, bir parlamentere menfaat sağlamayı teklif ettiğinden dolayı mahkum oldu.

Sabah bu haberi hiç görmedi.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, türban taktığı için haklarından mahrum edildiğini öne süren bir başvuruyu reddederek, türban yasağını onayladı.

Sabah, bu haberi de, sanki AİHM'in kararı, türban yasağının onaylanmasıyla ilgisizmiş gibi verdi.

Bu iki olay üzerine, Akşam'ın Genel Yayın Müdürü Serdar Turgut dışardan, gazetenin Okur Temsilcisi (Ombudsmanı) Yavuz Baydar ve Hıncal Uluç, içerden Sabah'ı eleştirdiler.

Ben de ilk yazımda bu eleştirilerden belli bölümleri, yorumsuz olarak okurlarımla paylaştım.

Bu yazılar üzerine Sabah'ın Genel Yayın Yönetmeni Ergun Babahan, Serdar Turgut'a ve Hıncal Uluç'a yanıt verdi.

Okur Temsilcisi Yavuz Baydar ise, benle birlikte Cumhuriyet'i de eleştiren bir yazı yazdı.

Ben de sevgili okurlarımı olaydan haberdar etmek için, geçen hafta bu yanıt yazılarından alıntılar yaptım, yorumu bu haftaya bıraktığımı belirttim.

* * *

Babahan nazik, beyefendi bir insandır.

Baydar da öyle.

Üstelik, Baydar, (Milliyet'te Derya Sazak ile birlikte) basının en zor işini yapmakta, kendi gazetesini kamuoyunun önünde eleştirmektedir.

1983-1987 yılları arasında yaklaşık dört yıl boyunca, benzer bir işi Hürriyet'te ben de yapmış olduğum (ve bu işin öncüsü sayıldığım için) Baydar'ı ve yaşadığı sorunları çok iyi anlıyorum:

Gazetesini eleştirirken, aynı eleştiri "dışardan" yapıldığında, "Sen önce kendi gazetene bak" biçiminde bir tepki vermesinin ardındaki nedenleri görebiliyorum.

* * *

Babahan, Serdar Turgut'un eleştirilerinin asıl nedeninin, Sabah'ın Ergenekon soruşturmasını gündemde tutması olduğunu söylüyor.

Bence haklı ve inandırıcı bir savunma değil.

Tam tersine, iktidarın "AKP'yi kapatma davası Ergenekon'u gölgelemek için açıldı" biçimindeki garip iddiasına dayandığı için, Serdar Turgut'u haklı çıkarıyor.

Baydar'ın bana "Sen önce kendi gazetene bak" mealindeki yanıtı da haklı değil.

Çünkü hem Cumhuriyet, okur görüşleri ve eleştirileri için "Söz okurun" başlığıyla koca bir tam sayfa ayırmıştır, hem de ayırmamış bile olsaydı, böyle bir eksiklik Sabah'ın hatalarını haklı göstermezdi.

* * *

Şimdi gelelim işin asıl önemli yanına:

Sorun bir haberin görülmemesi, ötekinin ise farklı verilmesi değil.

Her gazete bir haberi atlayabilir.

Her gazete bir haberi farklı bir yorumla verebilir.

Sabah'ın dikkat çekmesinin asıl nedeni, gazetenin yeni sermaye yapısı ve bu yapının Sabah'ı ele geçirmesinde iktidarın oynadığı roldür.

Sonuç olarak, AKP iktidarı, haksız rekabet yoluyla kendi medyasını yarattığı için, "Sabah Olayı" önemlidir.

Sabah'tan yapılan saldırılar veya karşı saldırılar, ya da başka gazetelerin hata ve eksikleri, bu nesnel ve tarihsel gerçeğin önemini azaltmaz.


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 15 Nisan 2024

Valid HTML 4.01 Transitional