Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

MEDYA NOTU

 

EMRE KONGAR

 

AKP İKTİDARI, TÜRKİYE, MEDYA VE EMİN ÇÖLAŞAN

 

Emin Çölaşan, Hürriyet gazetesindeki köşe yazarlığına son verilmesinden önce de, bizzat kendisi bir olaydı.

Hürriyet ile ilişiğinin kesilmesinin önemini anlamak için hem Çölaşan'ı, hem de işine son verildiği sıradaki Türkiye'yi, Türkiye'deki medyayı, medya-iktidar ilişkilerini irdelemek gerekir.

* * *

Emin Çölaşan sıradan bir gazeteci, sıradan bir köşe yazarı değildir.

Mesleğe muhabirlik ile başlayan, röportajlarla devam eden, bileğinin hakkıyla köşe sahibi olan bir yazardır.

Dürüsttür, çalışkandır, büyük harflerle GAZETECİDİR, belgelere dayalı olarak yazar.

Yolsuzlukların, haksızlıkların, politikanın yozlaştırılmasının, dinin siyasete alet edilmesinin amansız düşmanıdır.

Yaşamı, ilişkileri, duyguları, düşünceleri yazılarında, kitaplarında tümüyle okura aktarılır.

Atatürk'e ve onun ilkelerine aklıyla bağlıdır.

Kendine özgü bir okur kitlesi oluşmuştur.

Bugüne kadar toplam 16 kitaba imzasını atmıştır.

Hemen aklıma gelenler arasında şu kitaplarının isimlerini sıralayabilirim:

24 Ocak Bir Dönemin Perde Arkası

Yalçın Nereye Koşuyor

Muhteşem İkili

Turgut'un Serüveni.

Ah Refah Vah Refah

Tarihe Düşülen Notlar

Önce İnsanım Sonra Gazeteci

Böyle bir yazarın, her fikre, her görüşe yer verdiği iddiasıyla "süpermarket" anlayışına sahip olduğunu belirten ve Türkiye'nin en çok satılan gazetelerinden biri olan Hürriyet'le ilişiğinin kesilmesi önemli bir olaydır.

* * *

Türkiye 2007 seçimlerinden yeni çıkmıştır.

Mevcut AKP iktidarı, bu seçimlerde de yüzde 46,7 oy ile tek başına hükümet kurabilecek bir çoğunluk kazanmıştır.

Bu gücüne dayanarak, Milli Görüş çizgisinden gelen, laik rejimle kavgalı olduğunu açıkça ifadeden çekinmeyen, dinci siyasetin simgesi olan sıkmabaşlı eş sahibi bir politikacıyı Cumhurbaşkanlığına yollayacaktır.

Çölaşan'ın işine genel seçimlerden hemen sonra, cumhurbaşkanlığı seçiminden hemen önce son verilmiştir.

* * *

Türkiye'de medya, esas olarak (Cumhuriyet dışında) bir yanda dinciler, öte yanda iktidara bağımlı holding sermayesi tarafından kontrol edilen bir yapıya sahipti.

Gazetelerin dağıtımı, bir çoğunun basımı ve televizyon kanallarının büyük bir kısmı iki büyük medya grubunundu:

Doğan grubu ve Ciner grubu.

Ciner grubuna, seçimlerden önce bir hayli tartışmalı bir hukuki süreç ile TMSF tarafından el kondu, grubun gazete ve televizyonlarıyla birlikte basım ve dağıtım şirketleri de AKP iktidarının denetimine alındı.

Böylece daha önce, Doğan ve Ciner grupları arasındaki serbest rekabete dayalı piyasa, AKP iktidarı ile Doğan grubu arasında paylaşılan bir tekele dönüştü.

Her iki grupta da önemli görevler yüklenmiş olan Fatih Altaylı'nın iddiasına göre, Çölaşan'ın işine Doğan ve Ciner grupları arasındaki serbest rekabetin sürdüğü sırada da son verilmesi düşünülmüş ama rakip gruba geçebileceği olasılığından dolayı uygulamaya konulmamış, ancak Ciner grubuna TMSF tarafından el konduktan sonra operasyon gerçekleştirilmiştir.

* * *

Türkiye, AKP iktidarının hem Meclis'i hem de Cumhurbaşkanlığı'nı denetleyeceği bu dönemde, her türlü siyasal özgürlükle birlikte medya özgürlüğünün de tehlikede olduğu bir noktaya gelmiş görünüyor.

Nitekim Başbakan, Gül için "Benim Cumhurbaşkanım olmayacak" diyen Bekir Coşkun'a bir televizyon programında "O zaman çık bu ülkenin vatandaşlığından" yanıtını veriverdi.

Emin Çölaşan'a geçmiş olsun.

Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanlığı hayırlı olsun!


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 25 Mart 2024

Valid HTML 4.01 Transitional