Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

MEDYA NOTU

 

EMRE KONGAR

 

CUMHURİYET'İN SATIŞ FİYATI

 

Teknolojik değişme ve gelişmeler bütün dünyada basını zor durumda bıraktı.

Önce radyo, sonra televizyon, daha sonra İnternet, hem genişlik hem derinlik hem de hız bakımından yazılı medyayı sürekli zorladı; zorlamaya devam ediyor.

Bu meydan okuma ile karşı karşıya kalan medya bütün dünyada bir yandan okurlarına cazip gelecek yeni yöntemler ararken, öte yandan mevcut enflasyon oranında fiyat arttırmayarak, piyasadaki göreli satış fiyatını düşürdü.

* * *

Tabii dünyadaki bu değişme ve gelişmeler sadece teknolojik alanda kalmadı.

Sovyetler'in çöküşü, Soğuk Savaşı bitirince, Küreselleşme adı altında Yeni Dünya Düzeni gündeme geldi:

Sadece uzaydan yapılan yayınlar aracılığıyla değil, siyasal ilişki ve haber akışı anlamında da etkileşim hem yoğunlaştı hem tekelleşti.

Küreselleşen ekonomi, ulusal yayıncılığı ve ulusal sermayeyi uluslararası boyutlara taşıdı; bu eğilim de ayrı bir yoğunluk ve tekelleşme eğilimi doğurdu.

* * *

Türkiye ve Türk Medyası ile birlikte Türk Basını da bütün bu değişme gelişmelerden etkilendi:

Ekonomi küreselleşti.

Küreselleşen ekonomi, büyük holdinglerin ve uluslararası sermayenin medyaya girmesine yol açtı.

Gazeteler el değiştirdi.

"Babı Ali Basını" tarihe karıştı, "Plaza Medyası" gündeme egemen oldu.

Kurucu gazeteci başyazarların ya kendileri ya da çocukları gazetelerini holdinglere sattı ve sahneyi terk etti.

* * *

Bugün Türkiye'de medya ve dolayısıyla gazeteler iki büyük gruba bölünmüş görünüyor:

Holding medyası ve dinci medya.

Holding medyasının ardında yerli ve yabancı büyük sermaye, dinci basının ardında da tarikat ve cemaatlerin ekonomik gücü var.

Cumhuriyet gazetesi bu iki büyük grup arasında bağımsızlığını sürdürüyor.

Atatürk'ün isteği ve desteğiyle Yunus Nadi tarafından kurulan gazeteniz, kurucusunun ölümünden sonra Nadir Nadi ile varlığını sürdürdü.

Nadir Nadi'nin ölümünden sonra ise, bütün medya yukarda anlattığım nitelik değişmesini yaşarken, Cumhuriyet, bir mucizeyi gerçekleştirdi ve Nadi ailesinin büyük özverisi ile bir özel aile şirketi kimliğini bir vakıf şirketi kimliğine dönüştürdü.

Böylece, bir aile gazetesi, bir vakıf gazetesi özelliği kazandı.

Cumhuriyet bugün çalışanlarının kurduğu vakfın yayınladığı bağımsız bir gazete kimliğiyle, Atatürk'ün işaret ettiği uygarlık ve Aydınlanma hedefine yönelik olarak bilimsel yolda yayınını sürdürüyor.

İlhan Selçuk'un Vakıf Başkanı olarak imtiyaz sahipliğini yüklendiği Cumhuriyet bugünlerde iki atılımın birden eşiğinde.

Birinci hedef olarak, gazetenin artık piyasa koşullarına göre kendi kendine ayakta duran bir ekonomik ve mali kimliğe kavuşması belirlendi.

İkinci hedef ise, bugünkü vakıf yapısının geleceğe dönük olarak kurumlaşmasının gerçekleştirilmesidir.

Tabii biri yakın, biri uzak iki hedef birbiriyle çok yoğun ilişkide:

Cumhuriyet piyasa koşullarında ekonomik ve mali bağımsızlığına ve dengelerine sahip olmalı ki, bugünkü vakıf yapısını ileri dönük olarak kurumlaştırabilsin.

İşte İlhan Selçuk'un Pencere sütununda dile getirdiği fiyat tartışması, bu iki atılımın kaçınılmaz sonucudur.

O yazıda da belirtildiği gibi kararı okurlarımızla birlikte vereceğiz.


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 15 Nisan 2024

Valid HTML 4.01 Transitional