Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

MEDYA NOTU

 

EMRE KONGAR

 

İLHAN SELÇUK VE ORHAN ERİNÇ MEDYA İÇİN NE DİYOR

 

İlhan Selçuk 23 Temmuz günkü "Pencere"sinde, "Küreselleşme" dönemindeki Türk medyasının "hal-i pür melali"ni vurgularken şöyle sesleniyor:

"Londra'da patlayan bombalar manşette..

Üstelik can kaybı da yok..

Yemen'de El Dali, Demneh, El Hudeyda, Sana kentlerinde ayaklanan halktan 12 kişinin öldürülmesi ve 50 kişinin yaralanması orta sayfada...

Peki, Cumhuriyet'in yazı işlerini bu nedenle eleştirebilir miyiz?..

Hayır!..

Dünya ölçeğinde gazeteciliğin haber değerlendirmesi ne yazık ki böyledir..

Merak ettim, bütün gazeteleri elden geçirdim, Reuters'in haberine hiçbiri yer vermemiş, hiçbirinde tek satır yok...

Azgelişmiş İslam ülkesinde medya böyle olur...

İslamcı gazetelerimize baktım, bir Müslüman ülkesinin çeşitli kentlerinde petrol fiyatlarına zam yüzünden patlayan kalkışmalardan habersiz görünüyorlar...

Reuters 1851'de kurulmuş bir İngiliz ajansıdır...

İngiliz ajansından gelen İslam ülkesindeki kalkışma haberi çöpe...

Londra'daki patlama manşete...

Müslümanın Müslümana ilgisi bu kadar!.."

* * *

İlhan Selçuk her zamanki kıvrak zekası ve usta kalemiyle, Türk medyasındaki çelişkiyi güm diye suratımıza vuruyor:

Medyamız terörü bile "yabancı kafasıyla" görüyor ve değerlendiriyor; biz de utanmadan buna "Küreselleşme" diyoruz.

* * *

Peki pek muhterem ikinci Cumhuriyetçi yazarlarımızın ve İslamcı kardeşlerimizin özgürlükçü(!) yaklaşımını yere göğe koyamadıkları AKP iktidarı bu arada ne yapıyor?

Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Orhan Erinç 25 Temmuz'da kutlanan bu yılki "Geleneksel Gazeteciler Günü" töreninin açış konuşmasına, "Yeni Türk Ceza Yasası'nın, ifade özgürlüğünü, gazetecilerin haber verme, halkın da bilgi edinme haklarını sınırlayan bir içerikle yürürlüğe girmiş olması 2005 Basın Özgürlüğü Ödülü'nün verilmemesine neden oldu." diyerek başlıyor.

Daha sonra katılanları 57 yıl önceye, 20 Temmuz 1948'e götürüyor ve o tarihte İstanbul Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu'nun aldığı bir kararı anımsatıyor:

"Basın Kanununun bugünkü ihtiyaçlara ve özellikle ikinci Dünya Savaşından sonra her tarafta daha çok yerleşen ve yayılan demokrasi esaslarına uymadığı açık bir hakikattır. Bu Kanun, Türk Basınına hürriyet vermek için değil, belki basını ve onunla birlikte bütün neşriyatını tam bir istenilen düzene sokacak şekilde hazırlanmış, basın özgürlüğünü sınırlayan pek çok hükümlerle kuvvetlendirilmiş, cevap hakkı bir ceza mahiyetine sokulmuştur. Bu bakımdan eldeki kanun, gazeteciye karşı nedense duyulan kinin ifadesidir dense yeridir."

Daha sonra sözlerini şu acı gerçeği vurgulayarak sürdürüyor:

"Ne yazık ki aradan 57 yıl geçmiş olmasına karşın durumda bir değişiklik yok. "Basın Kanunu" yerine "Türk Ceza Kanunu", "İkinci Dünya Savaşı sonrası" yerine de "Avrupa Birliği adaylığı" ibarelerini koyarak bugün de benzer eleştirileri yapmak durumunda kaldığımız görülüyor."

İşte gazeteciliğin duayeni İlhan Selçuk'un haber değerlendirmesi saptamaları, işte Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Orhan Erinç'in günümüz medyasına ilişkin yasal trajediyi vurgulayan sözleri.

İşin en hazin tarafı da bu korkunç duruma, AKP iktidarının medyadaki destekçilerinin "Küreselleşme" ve "özgürleşme" adına destek vermeleridir.


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 25 Mart 2024

Valid HTML 4.01 Transitional