Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

MEDYA NOTU

 

EMRE KONGAR

 

OKTAY AKBAL, HASAN PULUR VE YAHYA KEMAL

 

 

Değerli yazarlar Oktay Akbal ve Hasan Pulur, eksik olmasınlar son çıkan kitabım "Babam, Oğlum, Torunum" üzerinde eleştiri yapmak inceliğinde bulundular.

Oktay Akbal ünlü bir edebiyatçı ve bir köşe yazarı. Edebiyat yapıtları da, köşe yazıları da her zaman ilgiyle ve zevkle okunuyor. Dostluğuyla övündüğüm bir insan.

Hasan Pulur, yılların başarılı köşe yazarı. Köşe yazılarından derlediği kitapları artık klasik olmuş durumda. Köşesinde, ilginç olayları, eleştirel gözle, her zaman ilgi çekecek bir açıdan ele alıp irdeleyen ve topluma yol gösteren bir "kamuoyu lideri" (eski deyimle "kanaat önderi"). Onun da dostluğuyla övünüyorum.

Oktay Akbal ile Cumhuriyet'te birlikte çalışıyoruz.

Hasan Pulur ile de Hürriyet'te 1980'li yıllarda bir süre birlikte çalıştık.

Bu her iki değerli yazar ile ilgili anılarımı ve izlenimlerimin bir bölümünü "Ben Müsteşarken" adlı kitabımda ayrıntılı olarak anlatmıştım.

Her ikisi de medyanın bütün kirliliğine karşın tertemiz kalmış iki değerli insan.

Bu iki dürüst insan ve bu iki değerli yazar, son kitabımda anlattığım olaylardan birine takılmışlar; her ikisi de aynı konuda, Oktay Akbal biraz daha yumuşak, Hasan Pulur biraz daha sert olmak üzere, benzer bir eleştiride bulundular.

Babamın 1900 doğumlu, torunumun da 2000 doğumlu olmasından esinlenerek, ailemin "yüz yıllık öyküsünü" Türkiye'nin son yüzyılda geçirdiği değişmelere gönderme yaparak "öznel bir tarih anlayışı" içinde anlattığım, kişisel ve ailesel deneyimlerimi okurlarla paylaşmaya çalıştığım kitapta, tanıdığım ünlülerin bilinmeyen bireysel nitelikleri üzerinde de durmuştum.

Bu arada Yahya Kemal ile aynı sofrada oturma şansına eriştiğim bir ortamda, büyük şairin burnunu karıştırmasının beni nasıl bir kültür şokuna uğrattığını da anlatmıştım.

Her iki değerli yazar da bunu eleştiriyor.

Ben tam bu noktada bana da Yahya Kemal'e haksızlık yaptıklarını düşünüyorum.

Çünkü kitapta, Yahya Kemal ile ilgili bölümde, hem onun Divan Edebiyatı ile Cumhuriyet Edebiyatı arasında bir köprü oluşturarak yeri doldurulamaz bir işlev yaptığını, hem de bence dünyanın en güzel aşk şiiri olan "Vuslat"ı yazan eşsiz bir büyük şair olduğunu söylüyorum.

Üstelik uzun uzun Yahya Kemal'e olan hayranlığımı anlattıktan sonra, bu enstantaneyi aktarmamdan dolayı haksız eleştirilere uğrama olasılığına karşı, büyük yaratıcıların da insan olduklarını ve asıl değerlendirilmelerinin yapıtlarıyla yapılması gerektiğini belirtiyorum.

Kitapta, sanki Yahya Kemal hakkında tek yazdığım şey bu yemek sofrası olayıymış gibi yapılan eleştirileri, hem Yahya Kemal'e hem de kendime yapılan bir haksızlık olarak algılıyorum.

İki büyük ustanın hoşgörülerine sığınarak bu görüşümü burada ifade etmek istedim.

Kitabı okuyanlar ve okuyacak olanlar Yahya Kemal'e ne kadar büyük bir hayranlık duyduğumu derhal göreceklerdir.


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 15 Nisan 2024

Valid HTML 4.01 Transitional