Emre Kongar'ın Resmi^* İnternet Sitesi

Makaleler

Articles in English

Sedef Kabaş Türkiye'deki televizyon kanallarında "talk show" denilen konuşma programı yapanların en yetkinlerinden biri.

Kimi insanlar bulundukları yere "paraşütle" iner.

Patronların akrabaları, genel yayın yönetmenlerinin gözdeleri, yolları skandallardan geçen, yalan ve riya üzerine kurulu sahte bir dünyanın sahte pırıltıları ve medyanın zoraki pompalamalarıyla ekranlarda yer alanlar böyledir.

Kimileri de bulundukları yere "zor yoldan" gelir.

Arkalarında yurt içinde ve dışında başarıyla tamamlanmış uzun ve zor bir eğitim, dişleriyle tırnaklarıyla oluşturdukları baha biçilmez bir mesleki deneyim birikimi vardır.

Geldikleri yer, her yönüyle "hak edilmiş" bir konumdur.

Ama onlar, arkalarında kimse olmadığından, bulundukları yerde tutunabilmek, birinci gruptakilerin haksız rekabetine direnebilmek için herkesten çok çalışır, herkesten çok yorulurlar.

İşte Sedef Kabaş, bulundukları yere en zor yoldan gelen kişilerdendir.

Bu yazının başlığında yer alan ikinci özel isim olan "Sesli Düşüneler" ise geçen haftaya kadar Sedef Kabaş'ın, Türkiye'nin güven duyulan ender haber kanallarından biri olan TV8'de yaptığı konuşma programının adıydı.

Geçen haftadan beri bir de kitabın adı oldu "Sesli Düşünenler":

Sedef Kabaş, 1997'de başladığı programlarında yer alan sohbetlerin bir bölümünü, on ana başlık altında toplayarak bir kitaba dönüştürmüş.

Burada Sedef Kabaş'ın başarılı kariyerini özetleyecek yerim yok.

Kitabı özetlemek ise zaten olanaksız, çünkü içinde yer alan üç giriş yazısı ile 38 konuşma metni, her biri için uzun uzun çözümlemeler yapılmasını gerektiren belgeler.

Yine de Sedef Kabaş'ın yaptığı iş ile ilgili kısa bir şey yazmak istiyorum:

Kabaş'ın programı, gerek davet edilen konukların kimlikleri gerekse zorunlu kıldığı hazırlık açısından "haftalık" bir program niteliğinde.

Çünkü konuştuğu kişilerin her biri ayrı bir değer, ayrı bir görüşün temsilcisi ve derinliği olan kişiler.

Aralarında Francis Fukuyama'dan, Noam Chomsky'e pek çok ünlü düşünürün, Ahmet Altan'dan Orhan Pamuk'tan Selim İleri'ye, Murathan Mungan'a pek çok yazarın, Turhan Selçuk'tan Ara Güler'e pek çok sanatçının, Emin Çölaşan'dan Zeynep Oral'a pek çok gazetecinin ve gündemi belirleyen daha pek çok önemli ve ünlü kişinin yer aldığı konuklar için, programdan önce davetlinin yaşam öyküsünü, yapıtlarını ve dünya görüşünü çalışmak, öğrenmek, irdelemek değme babayiğidin bir haftada bile becerebileceği bir iş değil.

Oysa, (şimdi sıkı durun) Sedef Kabaş, "Sesli Düşünenler" programını haftanın beş günü ard arda yapıyordu:

Her bir programa aynı titizlikte, aynı derinlikte ve aynı yetkinlikte hazırlanarak.

İşte şimdi elimde kitap olarak tuttuğum "Sesli Düşünenler" böyle altı yıllık titiz ve sürekli bir çalışmanın ürünü; daha doğrusu böyle bir çalışmanın ürünlerinden damıtılarak süzülmüş bir lezzet.

Kitaba, benim de hocam olan Prof. Nermin Abadan-Unat ile sevgili dostum Haluk Şahin de birer önsöz yazmışlar ve yapıtın değerine değer katmışlar.

Her aydının, televizyon ile ilgilenen herkesin elinin altında bulunması gereken çok değerli, çok yararlı bir kitap.

Bazı ünlü tanıdıklarımızın Kabaş'ın ustalıkla soruları karşısında ekranda neler söylemiş olduklarını zaman zaman bu sütunda sizlerle paylaşmak benim için bir zevk olacak.

Kimilerini kaçırdığım sohbetleri büyük bir keyifle okuyorum.

Dilerim TV8, yaz dönemindeki tekrarlarla bu önemli ve değerli programı ekranda tutar ve benim gibi günün yoğun temposu içinde bazı sohbetleri kaçıran izleyicilere yeniden bir şans tanır.