Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

MEDYA NOTU

 

EMRE KONGAR

 

"YAPMAK" SÖZCÜĞÜ ANLAM DEĞİŞTİRİRKEN

 

 

Değerli okurlarım, siz de çok iyi bilirsiniz ki, dil yaşayan bir organizmadır.

Yani sürekli gelişir ve değişir.

Bu değişme ve gelişmenin birinci nedeni, günlük yaşamda meydana gelen yeniliklerdir:

Yeni tutum ve davranışlar, yeni etkinlik alanlarının ortaya çıkması dili de etkiler.

Tabii dili yenileyen en önemli öge teknolojik icatlardır.

Her teknolojik yenilik, yeni bir kavram ve dolayısıyla yeni bir terim, yeni bir sözcük demektir.

İşte tam bu noktada, dilin toplumun gelişmişlik düzeyiyle olan ilişkisi ortaya çıkmakta, teknoloji üreten ileri ülkeler, yeni kavramların ve dolayısıyla yeni terim ve sözcüklerin üretilmesinde de öncülük almaktadır.

En klasik sözcükler "radyo" ve "televizyon" sözcükleridir.

Batı uygarlığının ürettiği bu ürünlerin isimlerini de o ülkelerin dillerinden almış olmamız, yukarda belirttiğim genel ilkenin bir yansımasıdır.

İşin teknolojiden etkilenme yönünü böylece vurguladıktan sonra, bugün dilin kendi mantığı içindeki bir başka değişme eğiliminden söz etmek istiyorum:

Kimi zaman toplumsal değişme ve gelişmeler, yeni davranış biçimleri, yeni duygu ve düşünceler üretir.

İşte bu yazıda üzerinde durmak istediğim konu, önce gençlerin dilinde başlayan bir değişme:

"Yapmak" sözcüğü, yavaş yavaş önce sanki argoymuş gibi anlam değiştirmeye başladı ve zaman içinde gençler yaşlandıkça, dilimize yerleşti.

Eskiden sadece bir eylemi belirten "yapmak" sözcüğü, zaman içinde konuşmayı da kapsayan bir biçimde, bir duyguyu, bir tutumu, bir davranışı belirten bir nitelik kazandı.

Bir iki örnek vermek gerekirse, "yapmak" sözcüğü artık cümle içinde şöyle biçimlerde kullanılıyor:

"Sevgilimle müthiş bir kavga ettik ama sonradan geldi bana özür dilerim yaptı."

"Annem geçen gün çok kızmış, bana sakın bir daha görmeyeyim yaptı."

"Öyle bir seni seviyorum yaptı ki dayanamadım, peki dedim."

"Yapmak" sözcüğündeki değişme, bir eyleme sadece sözlü bir ifadenin eklenmesi ile de açıklanamaz.

Bu üç örnekte de yapmak mastarı, ilk bakışta, bir eyleme ek olarak sadece bir sözü de içeren biçimde değişmiş gibi görünse de, aslında dikkat edildiğinde, bir duygunun yani bir tavrın bir davranışın da işin içine dahil olduğu görülmektedir.

"Özür dilerim" derken duyulan üzüntü, "sakın bir daha görmeyeyim" derken belirtilen öfke, ya da "seni seviyorum" derken dışa vurulan aşk, mimikleri ve jestleri da kapsayan bir biçimde "yapmak" sözcüğü ile ifade ediliyor.

Küçük ama dilin değişme mantığı bakımından çok önemli bir örnek "yapmak" sözcüğünün geçirdiği evrim.

Dilcilerin dikkatine sunmak istedim.


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 22 Nisan 2024

Valid HTML 4.01 Transitional