Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

MEDYA NOTU

 

EMRE KONGAR

 

MEDYANIN GÜCÜ TERS DE TEPER

 

Türkiye’de pek çok hükümete başkanlık etmiş olan bugünkü Cumhurbaşkanı Demirel, bu hükümetlerden birini kurarken, “TRT’yi kontrol etmek çok önemli. Bu nedenle bu hükümeti kurmaya mecburuz” gibi bir söz söylemişti.

O zamanlar yayın tekeli TRT’nin elindeydi.

Nitekim, Demirel TRT’yi de denetleyen bir biçimde iktidar oldu.

Ama TRT’yi denetlemek Demirel’i iktidarda tutmaya yetmedi.

Politikacıların ve patronların en önemli hatalarından biri, propaganda ile, gerçekleri kolayca ve sürekli olarak çarpıtabileceklerini sanmalarıdır.

Oysa çok klasik bir deyiş vardır:

“Herkesi bazen, bazı insanları da her zaman aldatabilirsiniz, ama herkesi her zaman aldatamazsınız.”

Ne yazık ki, bu gerçeğe karşın, politikacılar ile medya patronlarının ellerindeki gücü, kendi çıkarları uğruna, gerçekleri kolayca saptırmak için kullanabilecekleri sanısı hâ lâ devam etmektedir.

Oysa, kitle iletişim kuramının en önemli gerçeklerinden biri, izleyicinin, kendisine yöneltilen mesajları “seçici” olarak algılamasıdır.

Bir başka deyişle, izleyici, kaynağına güvenmediği haberleri, daha önceki bilgileriyle tutarlı olmayan yorumları ve özellikle de nesnelliğine güvendiği kaynaklar tarafından yalanlanan bilgileri genellikle kabul etmez.

Ayrıca her izleyici, medyadan aldığı haber ve yorumları, o güne dek oluşturduğu bilincinin süzgecinden geçirmeden de benimsemez.

İşte tam bu noktada, tek taraflı, özel çıkarlara yönelik haber ve yorumlar, “nesnellik” iddiası taşıyan kaynaklar tarafından yayımlandığı zaman, izleyicide (kendisi aptal yerine konulmak istendiği için) öfke ve ters tepki yaratır.

* * *

Son günlerde biri siyasette, biri de ticarette bu durumun iki çok güzel örneği yaşandı.

Siyasette yaşanan örnek, PKK liderinin İtalya’ya gitmesi ile başlayan bunalımın abartılarak, Mesut Yılmaz Hükümeti’nin düşürülmesini önlemeye yönelik olarak Hürriyet ve Kanal D tarafından yürütülen kampanyanın sonuç vermemesi ve hatta halk arasında öfke yaratması idi.

Okurlarım hemen anımsayacaklar, gerek Hürriyet, gerekse Kanal D, PKK liderinin İtalya’ya gitmesi sonunda ortaya çıkan bunalım sırasında hükümeti düşürmek istemenin adeta ihanet ile eşdeğer olduğu gibi bir izlenim yaratacak biçimde bir yayın politikası izlemişlerdi.

Ama bu yayın politikası, Mesut Yılmaz Hükümeti’ni düşmekten kurtaramadığı gibi, bu iki yayın organının saygınlığına da gölge düşürdü.

Dilerim “göreli saygınlıkları” (yani öteki medya kuruluşlarıyla karşılaştırmalı olarak oldukça nesnel yayın yaptıklarına ilişkin bir inancın yaygınlığı) oldukça yüksek olan bu iki kuruluş, bu tür “yönlendirici” politikalara bir daha başvurmaz.

Unutmayalım ki, kitle iletişim araçlarının saygınlığı ve güvenilirliği çok zor elde edilebilir ve çok kolay zedelenebilir niteliktedir.

İkinci bir örnek, ticari bir alanda, cep telefonları konusunda yaşandı.

İnterstar kendi telefonu Telsim’in rakibi olan Türkcell için PKK’yla ilişkili olumsuz bir propaganda girişiminde bulundu ve bir yandan Türkcell’in sayfa sayfa protesto ilanlarına ve tazminat davalarına konu olurken, öte yandan örneğin, Fatih Altaylı, Hürriyet’teki köşesinde, sırf bu propagandayı haksız bulduğu için, Telsim kartlı olan cep telefonunu Türkcell kartlısıyla değiştireceğini duyurdu.

Bu küçük örnekte de, bir medya kuruluşunun propagandasının ters teptiğini yaşadık.

Medyatik güç sahiplerinin ellerindeki kılıç hem çok keskindir, hem de çift taraflı keser.

Bu nedenle de çok ihtiyatla kullanılması gerekir.

Hele hele siyasetin bütünüyle yozlaştığı ve bu nedenle medyanın pek çok işlevle birlikte, kamusal denetim işlevini de üstlenmiş göründüğü bugünlerde


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 29 Nisan 2024

Valid HTML 4.01 Transitional