Kitaplar
Kitapların
ListesiSürekli Yazılar
Kitap Söyleşileri
9 Kasım 2015
Seçimlerden Sonraki Kötümserlik İnsanları Biata Götürür Ama Karşı Çıkınca da Garip Tepkiler Geliyor.
Seçimlerden sonra oluşan genel kötümserliğe karşı yazdığım yazılara ve attığım tvitlere, gerek elektronik postadan, gerekse twitter'dan bir çok övgü ve destek ve bazı garip yanıtlar aldım.
Övgü ve desteklere çok teşekkür ediyorum ve bunların ayrıca üzerinde durmak istemiyorum...
Ama öyle bir grup tepki vardı ki, gerçekten çok garipti:
"Depresyona girmeyin, kötümser olmayın, demokrasi adına direnin" dedikçe, neredeyse insanları biat etmeye davet etmekle suçlandım.
Bazı okur ve izleyiciler, "depresyona girmeyin, hayatın güzelliklerini görün, müzik dinleyin, özel yaşamınıza sahip çıkın, kişisel özgürlük alanlarınızı koruyun oralardan toplumsal özgürlüklere gidilir", gibi söylemlere, "vatan elden gidiyor, sen neler diyorsun" havasında, çok eleştiriler yöneltti.
Kimliklerini ve niyetlerini bilmediğim için bu mesajları yollayanlarla polemiğe girmedim...
Ama basit soru şu:
"Vatan elden gidiyorsa, karalar bağlayıp oturmak mı gerekli? Depresyona girip, sonunda hepimiz biat mı edelim. 'Umudumuzu yitirmeyelim, günlük yaşama ve demokrasi için mücadeleye devam edelim' demenin neresi kötü?"
Elbette insanları iyimserliğe ve umuda sevk etmeye çalışırken, gerçekçi olmak ve demokrasi için savaşım yolları da göstermek gerek!
Bu yollar aslında basit.
Daha doğrusu kuramsal olarak basit ama uygulaması çok zor:
Birinci olarak bütün demokrasiye inananların güç birliği yapması gerek.
En zoru da bu...
Çünkü bütün demokratik gruplar, çok demokrat olduklarından, demokrasi uğruna birbirlerinin gırtlağını kesecekler neredeyse...
İkinci ve üçüncü ilkeler belli:
Eğitim ve örgütlenme...
Ve dördüncü ilke:
Siyasal parti.
İşte burada işler iyice karışıyor...
Hangi parti, kim lider olsun, vs. vs.
Sorunları belirlemekle işe başlayalım...
Somut adımları da zaman içinde birlikte oluşturmaya çalışalım.
Yarın Atatürk'ün ölüm yıldönümü.
Onu anacağız.
Ama görüyorum ki, Atatürkçülük bile: Kemalizm ve Atatürkçülük olarak, Kurtuluş Savaşı ve Atatürk Devrimleri olarak, hatta bizzat Atatürk'ün kendisi Gazi ve Atatürk olarak bölünmüş..
Bu bölünme de elbette çağdaşlık, uygarlık ve demokrasi karşıtı güçlerin işine yarıyor.
Demokrasi mücadelesinde, kendilerini nerelerde görürlerse görsünler, bütün Atatürkçülerin de güç birliğine katılmalarında yarar var.
