Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

20 Ocak 2014

İyi Ki Büyükelçi Değilim.

Haberlere göre Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Büyükelçiler Konferansı için Türkiye'de bulunan büyükelçilere:

"Türkiye'deki gerçek manzarayı gerçek fotoğrafı muhataplarınıza anlatmanızı, muhataplarınıza doğruları aktarmanızı, topyekun Türkiye'yi hedef alan bu ihanet operasyonunu bozmak için daha fazla gayret sarf etmenizi bekliyoruz.

Bunun bir yolsuzluk operasyonu değil yolsuzluk operasyonu görünümünde bir darbe girişimi olduğununu özellikle vurgulamanızı sizlerden rica ediyoruz."

demiş.

* * *

Sanki yabancı ülkelerin diplomatları Türkiye'de medyayı okumuyor ve dinlemiyor...

Sanki dünya medyası, Türkiye'yi izlemiyor ve olayları yansıtmıyor...

Sanki yabancı ülkeler Türkiye'de olup bitenlerden habersiz...

Sanki Avrupa Birliği, son olaylar karşısında suskun kaldı, Türkiye'yi uyaran açıklamalar yapmadı...

Sanki, ABD, en yetkili ağızlardan Türkiye'yi yakından izlediğini belirtmedi.

* * *

Utku Çakırözer Perşembe günkü "Batı 'Darbe' Değil 'Yolsuzluk' Diyor" başlıklı makalesinde söyle yazıyordu:

"Bugün bir ayını dolduran kavgada dış dünyanın algısını yönetmede kim daha başarılı? AKP mi? Gülen Cemaati mi?

Batı dünyası hangisini daha çok konuşuyor? Yolsuzluk operasyonu ve Başbakan'ın bunu örtme amacıyla hukuk devletini zorlayan girişimlerini mi?

Yoksa cemaate yönelik 'darbeciler', 'devlet içinde çete', 'virüsler', 'Haşhaşiler' ithamlarını mı?

Önce yaşanan bu savaşı nasıl adlandırıyorlar ona bakalım.

Ankara'da görev yapan Avrupalı bir büyükelçinin deyişiyle bu, 'Türkiye'de muhafazakâr Müslüman cephe içinde yaşanan bir savaş...'

Erdoğan'ın niyetini biliyoruz

Gelişmeleri yakından izleme çabasındaki Avrupalılara göre, bu savaşın dış dünyadaki algısı açısından hükümet yenik durumda:

'Türk yargı sisteminde yıllardır sorun olduğu bilinmeyen bir şey değil. Ama hükümetin adli kolluk yönetmeliği değişikliği ve Meclis'e getirdiği HSYK kanun teklifindeki niyeti, yargı sisteminde kapsamlı bir düzenleme yapmak değil. Üzerine gelen büyük yolsuzluk soruşturmalarının önünü kesmeyi amaçlıyorlar. Bu spesifik hedefi görüyoruz. Bunu gördüğümüz için de AB Komiseri Stefan Füle ve diğer Avrupa kurumları tarafından yapılan açıklamalarda ısrarla hükümete 'hukuk devleti' hatırlatması yapılıyor.'

Darbe söyleminin alıcısı yok

Başbakan'ın dün de Türkiye'nin yurtdışında görev yapan büyükelçilerine 'Dünyaya anlatın' dediği, 17 Aralık'tan bu yana neredeyse her gün tekrarladığı 'darbe girişimi', 'paralel devlet' ve 'çete' söyleminin ise Batı'da pek 'alıcı' bulduğu söylenemez.

'Biz bu olanlarda bir darbe girişimi göremiyoruz' diyen Avrupalı diplomatları şüpheye düşüren tek şey, BDP'nin de bu hükümetin 'darbe' söylemine destek veren çıkışları.

Günah keçisi hep dışarıda

Erdoğan'ın konuşmalarında üstü örtülü, yardımcılarının konuşmalarında ise hükümete yönelik bu darbe girişimleri ve komploların arkasında bir grup ülke ve hatta kurumları zikrediliyor. Kimler yok ki listede? ABD, İngiltere, Almanya, Fransa, İsrail, İran... İstanbul'a üçüncü köprü ve üçüncü havaalanı yapılmasını istemeyenler..

Konuştuğumuz Batılı diplomatlar bu 'dış komplo senaryoları'ndan rahatsız. Ancak önüne geçemeyeceklerinin de bilincindeler:

'Maalesef Türk siyasetinde, başarısızlığın sorumluluğu hep dışarıdan bir günah keçisine yükleniyor. Ancak ne ülkelerimiz ne de dünya bu iddialara inanıyor. İddia edildiği gibi zayıf bir Türkiye değil, istikrarlı ve güçlü bir Türkiye bizim ekonomik çıkarlarımız açısından tercih sebebidir.'

Perde açıldıkça oyun gözüküyor

Avrupalı gözlemcileri bu süreçte şaşırtan konulardan biri de Balyoz ve Ergenekon davalarına yönelik hükümetten gelen 'itiraf' niteliğindeki açıklamalar. Başbakan'ın Başdanışmanı Yalçın Akdoğan'ın 'Milli orduya kumpas kuruldu' sözlerinin ardından, Başbakan Erdoğan önce 'İçeride günahsız yatanlar var' dedi. Son olarak önceki gün AKP grubunda, 'Geçmişteki bazı yargılamaların da üzerinde çok büyük soru işaretleri var. Sahte mektuplar, yasadışı dinlemeler, sahte delillerle tasarlanmış ve ayarlanmış bir kısım yargı mensuplarıyla insanların nasıl mahkûm edildiklerini görüyoruz' dedi. Bu sözleri not ederek başkentine göndereceğini belirten Avrupalı bir büyükelçi, şu izlenimi paylaştı:

'Askerin siyaset üzerindeki etkisinin geriletilmesi Türkiye'de hukuk devleti ve demokrasinin yerleşmesi açısından önemliydi. Bunun için biz bu davalara destek verdik. Ancak yargılamaların yüzde yüz adil olup olmadığını bilemeyiz. İlerleme raporlarında bu yöndeki kuşkuları kayda geçirdik. Şimdi Erdoğan'ın açıklamalarını dinledikçe, sanki perde açılıyor ve herkes gerideki oyunu görmeye başlıyor.'

Başbakan Erdoğan'ın niyeti hem iç hem de dış dünyaya bu 'oyunun' sorumlusu olarak cemaati göstermek. Ama Avrupalı diplomatlar bu itirafları duyar duymaz hemen şu sorunun yanıtını arıyor:

'Tüm bunlar olurken iktidar kimdi? Neden o zaman söylemediniz? Ve neden engellemediniz?..' "

* * *

Çakırözer "dışarının" Türkiye'ye nasıl baktığını çok güzel özetlemiş...

Büyükelçiler buna karşı propaganda yapacak ve inandırıcı olacaklar öyle mi!

Bataklığa gömüldükçe ve panikledikçe artık iyice gülünç işler yapılmaya başlandı!


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 22 Nisan 2024

Valid HTML 4.01 Transitional