Kitaplar
Kitapların
ListesiSürekli Yazılar
Kitap Söyleşileri
16 Haziran 2014
Erdoğan'ın Seçim Öncesi Milliyetçiliği!
Erdoğan bir yandan PKK ile sürekli temasta ve müzakerede...
Öte yandan MHP oylarına da göz diktiği için her seçim öncesi, aşırı milliyetçi söylemlere başvuruyor ve hatta nefret söylemleri bile kullanarak Kürt düşmanlığı yapıyor.
Bu çelişkili politikasıyla hem ABD'nin Kürt planını uyguluyor, hem de bunun tam tersi kutupta yer alan Türk milliyetçiliğine göz kırpıyor.
Bu çelişkili politikaları daha ne kadar sürdürebilir ki!
Kürt açılımı, AKP politikalarının temel ekseni olarak ortaya çıkıyor...
Ama Erdoğan bu konuda çelişik tutum ve davranışlar içinde:
Seçim öncelerinde BDP milletvekillerine saldırıyor, hatta onları "Eli kanlı teröristler" olarak ilan ediyor...
BDP'lilerin beyaz zehir kaçakçılarıyla iş birliği yaptığını söylemekten kaçınmıyor...
Ellerini sıkmayacağını söylüyor...
PKK ile görüşüldüğünü söyleyenlere "İspat etmeyen şerefsizdir" diyor ama o sırada görüşüldüğü ortaya çıkıyor.
Öcalan için söylediği "Ben olsaydım asardım" cümlesi ona ait...
Ama seçim sonrasında hperkesi kucaklayacağını söylüyor, Kürt Açılımına (ilkeleri, sonucu belirsiz de olsa) devam ediyor.
Bu oyun her seçim öncesinde yeniden sahneleniyor...
Ama son seçimlerde MHP'nin oyları artıyor...
AKP oy kaybediyor.
Elbette bu oy kaymalarının milliyetçilik dışında nedenleri de var...
Yolsuzluk ve rüşvet iddiaları, medya üzerindeki sansür, toplumsal baskılar vs. aşırı şiddet kullanımı, gibi.
Üstelik de bu çelişkili eylem ve söylemler, gerek Türk gerekse Kürt seçmenler arasında Erdoğan'a duyulan güveni çok önemli ölçüde sarsıyor.
Zaten dine, mezhebe dayalı ideolojinin, milliyetçiliği kimi zaman solculuktan bile daha büyük bir düşman olarak gördüğü, bizzat bu ideoloji taraftarlarınca çok yazılıp çizildi...
Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşünü de dinden sapmasına ve milliyetçilik akımlarına bağlayan bu bağnaz görüş, böylece tarihten de kendine kanıt derlemeye çalışıyor.
Seçmenlerin oy kaymaları öyle çok hızlı olmaz...
Zaman içinde belli birikimlerle ortaya çıkar...
Hatta, önce sandığa gitmemek, sonra da yavaş yavaş, başka partileri tercih etmek gibi bir kaç seçim dönemine yayılabilir.
Gerek rüşvet ve yolsuzluk suçlamaları, gerek medyaya ve topluma yapılan baskılar ve demokrasinin askıya alınması, gerekse Erdoğan'a duyulan güvenin büyük ölçüde yıpranması, eninde sonunda kaçınılmaz olarak iktidarın sonunu hazırlayacaktır.
