Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

11 Ağustos 2014

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde sürpriz yok!

Biliyorum, seçim sonuçları pek çok kişi için çok üzücü oldu...

En azından oy kullananların yarısından biraz fazlasının oyları ile sonuç belirlendi ama, oy kullananların yarısına yakın kısmının istemediği bir sonuçtu bu.

Ama bu sonuç işin başından belliydi:

-Seçim süreci eşitsiz ve adaletsizdi:

Erdoğan seçime Başbakan olarak girdi ve devletin bütün olanaklarını kullandı....

"Benim valim, benim kaymakamım, benim bakanım, benim polisim, benim jandarmam, benim MİT'im, benim medyam" söylemi ne yazık ki, seçim sürecinde egemen ve etkili oldu...

Böyle bir seçimden adil bir sonuç beklemek zaten olanaksızdı. (Ben bunu defalarca yazdım ve eleştirdim. Keşke birey düzeyinde değil de partiler düzeyinde buna karşı bir protesto olarak boykot gündeme gelseydi.)

-Zaten esas olarak seçim sistemi güvensizlikler içeriyordu:

Seçmen listeleri Yüksek Seçim Kurulu, YSK'nın denetiminde görünmekle birlikte, iktidara bağlı bürokrasi tarafından (Nüfus Genel Müdürlüğü) hazırlanıyor, sonuçlar yine YSK tarafından açıklanıyor görünmekle birlikte UYAP uygulamasıyla Adalet Bakanlığı'nın sitesinden yayınlanıyordu.

Ayrıca oyların hesaplanma süreci SEÇSİS denilen dışardan müdahaleye açık, güvenilmez bir sistem tarafından yapılıyordu.

Üstelik bu seçime özgü olarak, nedeni açıklanmayan bir biçimde 18 milyon fazla oy pusulası bastırılmıştı.

-AKP, bütün medya ve sosyal medya aracılığıyla Erdoğan'ı seçim öncesinde kazanmış olarak ilan etti ve seçmenlere "Boşuna uğraşmayın" mesajını verdi; bu mesaj etkili oldu, pek çok seçmen sandığa gitmedi.

Bütün medya neredeyse her gün, her saat, bütün kanallardan Başbakan'ın konuşmalarını verdi, muhalefet liderlerini neredeyse görmezden geldi.

Başbakan Erdoğan İstanbul mitinginden sonra, medya tarafından Cumhurbaşkanı ilan edildi.

-Kılıçdaroğlu ve Bahçeli dışında, muhalefet partileri ve örgütleri yeterince çalışmadı.

Böylece parti tabanları zaten pek de sıcak bakmadıkları adaylarına yeterince destek vermedi.

-CHP-MHP ortak adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, her iki partinin tabanı tarafından da tam benimsenmedi.

Bunun sonucu olarak muhalif pek çok grup seçimi boykot kampanyası başlattı ve bu nedenle bu partilerin tabanlarının seçime katılma oranları çok düştü.

CHP-MHP ortak adayının aldığı oylar, toplam seçmen sayısındaki 7 milyon dolayındaki artışa karşın, 30 Mart seçimlerinde bu iki partinin aldığı toplam oylardan 4 milyon kadar eksik kaldı.

Oy oranı olarak da 30 Mart seçimlerinde iki partinin aldığı toplam oyların 5 puan kadar altında kaldı.

30 Mart Yerel Seçimleri
 
  OY SAYISI YÜZDE ORANI
AKP19.434.75043.3
CHP11.481.82225.6
MHP7.909.47317.6
BDP/HDP2.967.2526.6

 

10 Ağustos Cumhurbaşkanlığı Seçimleri
(Geçici sonuçlar, yuvarlanmış yaklaşık sayı ve oranlar)
 
  OY SAYISI YÜZDE ORANI
AKP20.000.00052
CHP/MHP15.000.00038
BDP/HDP4.000.00010

Bu sayı ve oranlardan açıkça görüldüğü gibi, CHP-MHP ortaklığı sinerji yaratamamış, tam tersine 2+2=5 edeceğine 3 de kalmıştı!

-Katılımın düşük olmasının Erdoğan'a yarayacağı belliydi. (Ben bunu defalarca yazdım, seçmenlerin sandığa gitmesini önerdim.)

30 Mart yerel seçimlerindeki yüzde 89 olan katılım cumhurbaşkanlığı seçiminde yaklaşık yüzde 75 dolayında oldu.

Yaklaşık 14 puanlık bu düşüş, Erdoğan'ın aldığı oyların sayısı aynı kalmasına karşın, toplam içindeki oranını yükseltti ve yüzde 43 olan oyları yüzde 51'in üstüne çıktı.

Sonuç olarak, seçim sonuçları tam söylendiği ve beklendiği gibi çıktı...

Şaşılacak bir şey yok!


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 15 Nisan 2024

Valid HTML 4.01 Transitional