Kitaplar
Kitapların
ListesiSürekli Yazılar
Kitap Söyleşileri
5 Ağustos 2013
Kuşadası'nda Bir Konuşma ve Bir imza Günü.
Geçen Cuma, ayın 2'sinde Kuşadası "İnsan okur" kitabevinin
sahibi Serkan'ın isteğiyle bir konuşma ve bir imza günü yaptım.
Esasında öykü ilginç:
Serkan, Kuşadası'na tatile geldiğimi duymuş bana bir elektronik posta yolladı:
"Şimdiye kadar iki yıl üst üste D&R kitabevinde imza yaptınız. Biz yerel
esnaf olarak mütevazı kitapçı dükkanımızı yaşatmaya çalışıyoruz, bu yıl da bize
destek olmayı ve bizimle bir imza yapmayı düşünmez misiniz?" mealinde bir
istekte bulundu.
Bunun üzerine dükkanına gittim...
Kitap sevdalısı bir gençle, Serkan'la tanıştım...
Eşi yeni doğum yapmış, Derin Deniz adlı bir kaç aylık bir kızı var...
Elinden geldiğince, Kuşadası koyunun iki yanındaki iki marinayı tutmuş olan iki D&R'ın arasında, bir başka rakip küçük kitabeviyle birlikte, yaşamaya çalışıyor.
"Peki" dedim.
3 Ağustos Cumartesi günü, Ramazanı ve sıcakları da dikkate alarak, 20:30 cıvarında, dükkanın önündeki ara sokağa koyacağımız bir masada imza yapmaya karar verdik.
Derken Serkan'dan bir telefon:
"Belediye Kültür Müdürü sizin buradan çıktığınızı görmüş,
'Ne yapıyor' diye bana sordu. İmza gününü öğrenince 'Biz yapalım'
dedi" diyor...
"Sen ne önerirsin" diye sordum; Serkan, elbette tanıtım ve
öteki olanaklar açısından belediye ile yapmayı tercih ettiğini söyledi.
"Peki" dedim; ama peki demekle iş bitmiyor...
İmza için çok güzel bir yer önerildi: Rıhtım caddesindeki merkezi konumdaki
İbramaki Sanat Galerisi.
Yer çok güzel ama, galeri sadece iş günleri açık olduğu için, imzayı Cuma günü saat 17'de yapmamı istiyorlarmış...
Çar naçar ona da "Evet" dedim; gün ve saat içime sinmediği halde.
Ama sonra galeriyi görünce rahatladım, saat 17'deki sıcağa karşın içerde soğutma tesisatı olduğu için, toplantı rahat olacaktı.
Nitekim öyle de oldu:
Salon tıklım tıklım dolmuştu Cuma günü saat 17'de.
Herhalde bunda, Cumhuriyet Kitapları'nın bir gün önce gazeteye benim yazımın altına verdiği imza günü ilanı da etkili olmuştu.
Çünkü katılanlara, kimlerin Cumhuriyet okuru olduğunu sorduğumda neredeyse, yüzde 80 el kalktı!
Yaklaşık bir saatlik bir konuşma ile insanlık tarihini, Gezi Direnişi'nin
"Bilişim Devrimi" ürünü olarak bu tarih ve Türkiye bağlamındaki anlamını, ve
Aykut'la birlikte kitabı nasıl hazırladığmızı anlattım.
Kitabı bu kadar hızlı yazmamızı, "Önceden hazırlanmış" diyerek,
uluslararası bir komplonun ürünü olarak karalayanlara da teşekkür ettim,
beni ve Aykut'u kahin mertebesine yükselttikleri için...
Soru-yanıt bölümünde dinleyenlerin iktidar eleştirileri ağır basıyordu elbette...
Ayrıca bugünkü Silivri duruşması herkesin gündemindeydi:
İktidarın aldığı önlemler herkesin sabrını taşırmış görünüyordu.
Hiç bir kışkırtma, yani provokasyon olmadan toplantıyı sonlandırdık...
Ama imzaların ardı arkası kesilmedi:
Kuşadası'nın yerlileri...
Esnaf...
Emekli öğretmenler...
Üniversite ve lise öğrencileri...
Eski dostlar...
D&R'ın eski müdürü, dünya güzeli dostum, yeni anne olmuş Nilay...
Eski Ticaret Odası Başkanı Ali bey...
Eski ADD başkanı...
ÇYDD yönetiminden arkadaşlar...
İzmir, Aydın ve Söke'den bu imza için gelenler...
İstanbul'dan, Ankara'dan, yurt dışından tatile gelenler...
Beni onurlandırdılar.
Saat 20 dolaylarında ikiyüze yakın kitap imzalamış, yorgun ama mutlu olarak imza gününü kapattım...
Bütün katılımcılara ve okurlarıma minnetlerimi ve sevgilerimi sunuyorum...
Biz yazarlar onların sayesinde varlığımızı sürdürüyoruz!
