Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

7 Mayıs 2012

30 Yıl Önceki Sorunlar Hortlarken...

Demokrasi ve Kültür!

Hani "Deja vu" derler...

O anda tanık olduğunuz, yaşadığınız olayları sanki daha önceden görmüşsünüz, yaşamışsınız gibi.

İşte bugünlerde gördüklerimiz, duyduklarımız, yaşadıklarımız bende (ve eminim pek çok kişide de) bu duyguyu uyandırıyor:

"Biz bu filmi görmüştük!"

* * *

Aslında yazımın başlığı benim eski bir kitabımın adı...

İlk baskısı 1983'te Hil Yayınları'ndan çıkan, ikinci baskısı 1991'de Remzi Kitabevi tarafından yapılan "Demokrasi ve Kültür".

Bu kitapta 1980 askeri darbesinin ve 1982 Anayasası'nın kültür alanında yarattığı sorunları irdelemeye çalışmıştım.

Şimdi olup bitenlere bakıyorum da sanki aynen 30 yıl önceki o günleri yeniden yaşıyormuşuz gibi geliyor.

Aynı antidemokratik uygulamalar, aynı baskı, sanata ve kültüre aynı saldırılar.

Yalnız o dönemle bu dönem arasında bir fark var:

O dönemin yakında biteceği biliniyordu...

Bu dönemin ne zaman biteceği bilinmiyor!

* * *

30 yıl öncesindeki aynı günleri yaşadığımız izlenimiyle o kitabı yeniden elime aldım, "Neler yazmışım" diye bakmak için.

Kitabın birinci yazısı "Demokrasi Nedir? Ne Değildir?" başlığını yaşıyor.

Sanki aynen bugün yaşadığımız sorunları dile getirmişim, belki bir başka yazımda oradan da alıntı yaparım.

İkinci yazının başlığı "Hitler'in Kültür ve Sanat alanında Öğrettikleri".

Bakın ne yazmışım 30 yıl önce o yazıda:

"Diktatörler, bilimi, yargıyı, kültür ve sanatı sevmezler.

Politikayı severler.

Çünkü diktatörler bilimi, yargıyı, kültür ve sanatı kolay denetleyemezler. Politikayı denetlerler.

Bilim, yargı, kültür ve sanat kendi evrensel doğrultularında gelişir...

İnsanlığın doğa ve birbirleri ile olan ilişkilerinde gerçeği, adaleti ve güzelliği yansıtırlar.

Bir birikimdir bu:

İnsanlığın yüzyıllar boyunca geliştirdiği bir birikim.

Ardında acıların, gözyaşlarının, kanların yattığı, ama yine de gerçeğe, adalete ve güzele doğru gelişen bir birikim.

İşte diktatörler, kendilerinden bağımsız gelişen, kendi yalanlarını, adaletsizliklerini ve çirkinliklerini sergileyen bu etkinliklerin amansız düşmanıdırlar.

Var güçleriyle bunları denetim altına almaya, kendi sapıklıklarına alet etmeye çalışırlar.

Bir yandan da, bilimin de, adaletin de, kültür ve sanatın da, kendilerinden sonra bile yaşayacaklarını ve kendilerini yargılayacaklarını bilirler.

Bu açıdan umutsuz ve sonuçsuz bir çabadır bu denetim çabası.

Diktatörlüğün gücüne bir de bu umutsuzluk bilinci eklenince, artık saldırının acımasızlığı sınır tanımaz olur."

* * *

Evet, 30 yıl önce böyle yazmışım.

Bu yazının ışığı altında bugünlere baktığımızda ne görüyoruz?

Hiç kuşku yok ki, bilime, yargıya, sanata, kültüre karşı yaşadığımız antidemokratik uygulamalar, baskılar, saldırılar artarak sürecek.

Kimi zaman sanki bilim, yargı, sanat ve kültür bu saldırılara boyun eğmiş, diktatörler kazanmış gibi de görünecek.

Ama yine hiç kuşku yok ki, bir gün, bilim, yargı, sanat ve kültür kendi doğal ve evrensel mecralarına kavuşacak, bu saldırıyı yapanları yargılayacak.


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 22 Nisan 2024

Valid HTML 4.01 Transitional