Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

AYDINLANMA

 

EMRE KONGAR

 

RONA AYBAY NE DİYOR...
 

Rona Aybay, uluslararası yargıçlık görevi yapmış, övündüğümüz bir akademisyendir.

Avrupa Konseyi Irkçılık ve Hoşgörüsüzlükle Savaşım Komisyonu ile Bosna-Hersek'teki insan hakları ihlallerini incelemekle görevli AGİT komisyonu üyeliklerinde bulunmuştur.

Ayrıca, Bosna-Hersek İnsan Hakları Mahkemesi'nin kurulduğu 1996'dan kapandığı 2003'e kadar Avrupa Konseyi tarafından seçilmiş uluslararası yargıçlık görevi yapmıştır.

Çalışmaları arasında "İnsan Hakları Hukuku" en önemli kitaplarından biridir.

Anlı şanlı hukuk profesörlerinin dillerini yuttuğu haksızlık, hukuksuzluk ve adaletsizlik dönemlerinde, temel hak ve özgürlüklerin yılmaz savunucusu olarak daima sesini yükseltmiş olan bu değerli hukukçu, AİHM'in son Demirtaş kararı konusunda bir mektup yolladı:

1) Bu kararın bizi "bağlamadığı" kesinlikle söylenemez.

a) Uluslararası Hukuk açısından

AİHSözleşmesinin'nin 46. maddesi, taraf devletlerin, taraf oldukları davalarda, Mahkemenin verdiği kesinleşmiş kararlara uymayı yükümlenmiş olduklarını, en açık bir dille belirtmiştir.

b) İçhukuk açısından

Anayasanın 90. maddesine göre AİHS,"kanun" hükmündedir (son fıkra).

Türk kanunuyla, uluslararası antlaşma hükmünün çatışması halinde, antlaşma hükmü "esas alınır" (aynı fıkra).

2) Türkiye'nin yapacağı "hamleler" ne olabilir:

Türkiye, AİHS madde 43'de düzenlenen koşullarla 'Büyük Daire'ye başvuru (temyiz) yoluna gidebilir (3 aylık süre içinde).

O yolla da, lehte bir sonuç alınamazsa, karar kesinleşmiş olur.

3) Karar kesinleştikten sonra ne olur ?

Bu aşamadan sonra, kararın infazı Bakanlar Komitesinin yetkisine girer. Bakanlar Komitesi, fiilen Avrupa Konseyi üyesi devletlerin Strazburg'daki B. Elçilerinden oluşan bir siyasal kuruldur. Bu kurul, kararın içeriğiyle ilgili hiç bir yetki kullanamaz; görevi, kararın ilgili devletçe uygulanmasını sağlamaktır.

Burada, teknik bir takım ayrıntılar devreye girer; diplomatik pazarlıklar, oylamalar yapılır, konu tekrar Mahkemenin incelemesine sunulabilir ama sonuç değişmez. Er-geç Mahkemenin vereceği kararın uygulanması zorunludur.

4) Bütün bunlara karşın, Türkiye, kararı uygulamazsa ne olur?

Diplomasi devreye girer, diplomatik yoldan bir çözüm de bulunamazsa, sonuç Türkiye'nin Avrupa Konseyi üyeliğinden "ihracı" yada kendi kararıyla çekilmesidir.

Avrupa Konseyi diplomatları arasında, şaka yollu, bir devlet için "ihraç" kararı alınması "nükleer silah kullanımına" benzetilir; yani, diplomatik süreç olabildiğince uzatılır.

Şu anda Avrupa kıtasında Avrupa Konseyi üyesi olmayan tek devlet Belerus'tur. Yunanistan, "Albaylar Cuntası" döneminde "ihraç" tehdidi ile karşılaşmış, kendisi üyelikten çekilmiştir ki, bu tek örnektir.

* * *

Ciddi bir hukukçu olduğu için, elbette Aybay'ın dile getirmediği bir çözüm daha vardır ki, o da Demirtaş'ın "tutukluluk" halinin sona erdirilmesi için, "yıldırım hızıyla" yargılanıp "mahkûm" edilmesidir...

Dilerim adalet mekanizması, bir de, tüm hukuk sistemini alt-üst edecek olan böyle bir "yıldırım hızıyla yargılama" ayıbının altına imza atmaz.

  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 15 Nisan 2024

Valid HTML 4.01 Transitional