Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

AYDINLANMA

 

EMRE KONGAR

 

YARGIYA GÜVEN?
 

Geçen Pazar, sevgili Saygı Öztürk'ün, Hakimler ve Savcılar Kurulu, HSK Başkan Yardımcısı'nın, eskiden, Birinci Silivri Trajedisi zamanında yapılan haksızlık ve hukuksuzlukları özetleyen, eleştiren ve bugünkü yargıya güven isteyen sözlerini yansıtan bir yazısını paylaşmıştım.

Aynı yazıda, Ergenekon, Balyoz, Odatv davalarıyla, Birinci Silivri Trajedisi süreci yaşanırken, Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu, HSYK'nın bu davalardaki yargıç ve savcıları atama yetkisine sahip olan o zamanki Birinci Daire Başkanı İbrahim Okur'un da o sıradaki sözlerine yer vermiş ve kendisinin şu anda hapiste, yargılanmakta olduğunu belirtmiştim.

İbrahim Okur'un eşinden bir mektup aldım.

Yazımda adı geçtiği için, eşinin yolladığı mektubu yayınlamayı vicdani bir borç biliyorum:

"Değerli Hocam,

Bugünkü yazınızı okudum. Eşim İbrahim Okur'dan da bahsetmişsiniz. Kendisi hiçbir kişi, grup ya da cemaatin adamı olmamıştır. Ancak basın yoluyla öyle büyük algı oluşturulmaya çalışılmış ve hala da çalışılmaktadır ki, algılar olguların önüne geçmiştir. Esasında işiyle, beyan ve açıklamalarıyla tüm gerçekler ortadadır ve adil bir yargılama olduğu takdirde de ortaya çıkacaktır.

İtirafçı olmadığı halde basında ısrarla bu haberler yapılmış; gönderdiğimiz açıklamamız yayınlanmamıştır. Tıpkı diğer yalan haber ve iftiralara karşı gönderdiğimiz açıklama ya da tekziplerimizin yayımlanmaması gibi.

Hocam size bu itirafçı haberiyle ilgili o zaman yaptığımız açıklamayı iletmek istiyorum. ( https://twitter.com/OkurIbrhm/status/801732504554274816 )

Şayet uygun görürseniz eşimin tüm bilgi ve belgeleriyle masumiyetini ve cemaat tehlikesine karşı verdiği mücadelesini de gözler önüne seren dilekçesi ve eklerini de iletmek isterim. 14 ayı geçen haksız ve hukuka aykırı tutuklu bulunan eşimin durumunu yansıtan tahliye talepli dilekçesi ve eklerini hassasiyetle değerlendireceğinize inanıyorum.

Saygılarımla,

Dr. Nurdan Okur."

* * *

Günümüzde yaşanan ve benim "İkinci Silivri Trajedisi" diye adlandırdığım, adaletsizlik, haksızlık ve hukuksuzluklara konu olan tutuklamaları, iddiaları ve davaları özel olarak izlemiyorum...

Ama Cumhuriyet mensuplarının davalarını, iddianameyi ve savunmaları biliyorum...

Ve örneğin hapse gireceğini bilerek yurt dışından savunma yapmak için gelen Akın Atalay'ın, hakkındaki suçlamaya verdiği şu yanıtı unutamıyorum:

"28 Mart 2011'de EFT yoluyla 2.500 TL gönderdiğim Hüseyin Aktaş bir parkeci.

Oturduğum evin salonundaki parkeyi yenileme işinin karşılığı olarak kendisine yapılan bir ödeme söz konusu. İşte bundan yola çıkan savcı mealen ve mecazen diyor ki;

Ey Akın Atalay, bundan 6 buçuk yıl önce evindeki parke işlerini yaptırıp karşılığında 2.500 TL ödediğin Hüseyin Aktaş'ın bir oğlu var. Oğlunun adı Atilla. İşte bu Atilla bir gün Bursa'daki bir restoranda yemek yiyor. Yemek yediği restoranı işleten Boğaziçi Tic. Ltd. Şirketi ile bu şirketin sahibi olan Şaban Aydın hakkında MASAK'ın raporu var. Ver bakalım hesabını!

Ne desem?"

* * *

Akın Atalay hakkındaki iddialar, yargılanan tüm Cumhuriyet mensupları hakkındaki iddialara sadece bir örnektir.


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 25 Mart 2024

Valid HTML 4.01 Transitional