Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

AYDINLANMA

 

EMRE KONGAR

 

TUTUKLU GAZETECİLER RAPORU
 

Yarın Cumhuriyet mensuplarının duruşması var...

Kendilerine yapılan haksızlık ve hukuksuzlara bir son verilmesini diliyorum.

Bu vesile ile, CHP'nin Adalet Kurultay'ındaki "Tutuklu Gazeteciler Çalıştayı Raporu"nun özetini yayınlıyorum.

* * *

Demokrasinin İlk Şartı Özgürlük

Çalıştayın açılış konuşmasını yapan Utku Çakırözer, "Hak, hukuk, adalet dediğimiz bir dönemde medyada özgürlüğü, adaleti sağlayamazsak biz Türkiye de demokraside istediğimiz yere asla varamayız..." dedi.

171 Gazeteci Tutuklu

Figen Çalıkuşu Türkiye'de 171 gazetecinin tutuklu olduğunu, 187 basın yayın kuruluşunun kapatıldığını belirtti. "Gazetecilerin yazılarının ya da açıklanan düşüncelerinin 'cebir ve şiddet' unsuru ile bir tutularak cezalandırılmak istenmesi tam bir akıl tutulmasıdır" dedi.

Zindanların Boşalması İçin Mücadele

Pınar Türenç , "Cezaevlerinde adalet yok ediliyor, hukuk çiğneniyor, bir de insanlık suçu işleniyor...

11 Eylül'de Cumhuriyet yazar ve yöneticilerinin Silivri'de duruşması var… Çağlayan'dan neden Silivri'ye alında bu duruşmalar? Oraya bizlerin, yurttaşların rahat gidememesi için.

Zindanlardaki gazetecilerin özgürlüğü için mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz" dedi.

Tek Tipten Vazgeçin

Turgay Olcayto, "Meslektaşlarımız badem rengi tek tip elbiseleri giymeyi asla kabul etmiyor. İnsan onuruna aykırı buluyor. Koğuşlarımızda çıplak dolaşacağız diye açıklama yaptılar." dedi.

Medya Hiç Bu Hale Düşmemişti

Erdem Gül , cezaevindeki gazetecilerin Türkiye'deki hak ve özgürlük mücadelesini yakından takip ettiklerini vurgulayarak, "Dışarıdaki adalet arayışı onları çok heyecanlandırıyor. Hayat sadece içeridekiler için değil, biz dışarıdakiler için de çok zor. Dışarıdaki düşünce özgürlüğü, içeriden daha kısıtlı" dedi.

Gül , "Hiçbir dönem medya bu hale gelmedi. Meslektaşlarının cezaevinde olmasını hatta yok olmasını isteyen gazeteciler olduğunu görmek çok üzücü" dedi.

Toplumun Her Kesimi Mücadele Vermeli

Doğan Tılıç, "90'larda öldürülen gazetecileri sayıyorduk, bugün tutuklu gazetecileri sayıyoruz. Bizler ne ölüleri saymak, ne de tutukluları saymak gibi bir durumla karşı karşıya kalmamalıyız. Tutuklu gazeteciler meselesi sadece gazetecilerin meselesi değildir. Toplumun her kesimi bu mücadeleyi vermeli.. Bu genel özgürlükler, dayanışma meselesidir" diye konuştu.

Aileler De Tutuklu

Şehriban Aksoy " Sadece eşim Murat tutuklu değil. Bizim de her şeyimiz elimizden alındı. Biz aileler de dışarıda tutuklu gibiyiz." dedi.

Evrensel Hukuku Hep Hatırlatacağız

Celal Ülgen , " Siyasi iktidar temel olarak ben 'asla ve asla düşünce özgürlüğüne müsamaha edemem, yargı bağımsızlığına müsamaha edemem, edersem bu benim sonum olur' diyor. Medyada korkunç bir şeklide yandaşlık var. Bu nedenle sesimiz çıkmıyor. Bizler düşünce özgürlüğünün suç olmadığını göstermek için bütün evrensel kurallarını hatırlatacağız. Direneceğiz, gerekirse cezaevlerine atılacağız ama hukuktan, haktan asla vazgeçmeyeceğiz" dedi.

Düşünceyi Sorguluyorlar

Ergin Cinmen yaşanılan dönemin 12 Eylül'den daha fazla hak ihlaline sahne olduğunu belirterek "Bu dönemin iki önemli dikkat çeken özelliği var. Birincisi... düşünce özgürlüğünü ihlal etmeye başladılar. Yani bırakın yazıyı, ifadeyi; artık düşünceyi sorguluyorlar. Cumhuriyet Davasında atılan manşeti, arkasındaki niyeti ve düşünceyi sorguluyorlar" dedi. İkinci olarak "Savunma özgürlüğünün sıfırlandığını" belirten Cinmen, "Siz müvekkilinizle görüşürken kayda alınıyorsunuz. Savunma hakkınız elinizden alınıyor. Burada Barolarımızın bir şeyler yapması lazım" dedi.

Ayrışmaya Değil Birlikteliğe İhtiyaç Var

Bülent Utku da, "Anladık ki Türkiye'de hukuk yok. Mahkemede hakim hakim değil, yasa yasa değil. Bu süreçte barolara olağanüstü görev düşüyor. Adalet Nöbeti gibi eylemliliklere ihtiyaç var. Ölçümüz insan hakları, demokrasi ve hukuka inanan insanlar ölçüsünde birlikteliğimizi sağlamak lazım. Alevi, Kürt, Türk gibi toplumu ayıran özellikler gibi görünen kavramları görmezden gelmeliyiz" dedi.

Sorunlara İnsani Yaklaşılmalı

Mehmet Ali Devecioğlu yaşananların insan onuruna aykırı şeyler olduğunu belirtti. "Hepimiz alevi, kürt, sağcı solcu olmadan önce insanız. Haklarımız var. Birbirimizin hakkına hukukuna öncelikle insani açıdan bakmamız lazım... Bu süreci uzatmak adına yapılan uygulamalar, haksız, hukuksuz yapılan şeyler insan onuruna aykırı şeyler." dedi.

ULUSLARARASI HUKUKUN YOLLARI AÇILMALI

Eyüp Burç , Bakanlar Kurulu Kararıyla kapatılan yayın kuruluşlarının birçoğunun haklarını arayamadığını, idari mahkemelere gidemediğini vurguladı. Burç, "Şu anda tek umut AİHM'yi zorlamak ve kapatılan kurumların gelecek yollarını açmak. Burada CHP'ye büyük görev düşüyor. İtirazlar yapılarak, uluslararası hukuk zorlanmalıdır." dedi.

* * *

Yarınki duruşma için daha da kararlı bir biçimde:

DİREN ADALET...

DİREN DEMOKRASİ


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 15 Nisan 2024

Valid HTML 4.01 Transitional