Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

AYDINLANMA

 

EMRE KONGAR

 

19-26-28
 

Yazının başlığı bir telefon numarası değil, Can Dündar ve Erdem Gül'ü tutuklayan mahkemenin, Anayasa Mahkemesi'ne göre ihlâl ettiği Anayasa maddelerinin numaraları!

Acaba onların tutuklanmasını isteyen savcı ve onları tutuklayan mahkemenin yargıçları bu maddeleri, tutuklanmanın bu maddelere aykırı olduğu bilmiyorlar mıydı?

* * *

Anayasa Mahkemesi’nin resmi internet sayfasında konuyla ilgili şu ifade yayınlandı:

"Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, 25/2/2016 tarihinde Erdem Gül ve Can Dündar bireysel başvurusunda (B. No: 2015/18567),

tutuklamanın hukuki olmadığı ile ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiği şikayetlerine ilişkin olarak

başvurucuların Anayasa’nın 19. maddesinde güvence altına alınan kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı ile 26. ve 28. maddelerinde güvence altına alınan ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiğine

ve ihlalin ortadan kaldırılması için kararın ilgili Mahkemeye gönderilmesine karar vermiştir"

Karar Anayasa Mahkemesi'nin resmi internet sayfasında, tek cümle olarak yer almıştı; ben bölerek aktardım.

* * *

Anayasa'nın ilgili 3 maddesi bu yazıya sığmayacak kadar uzun.

Ama maddelerin isimleri ve başlangıçları konuyu yeterince açıklayıcı:

Madde 19, "Kişi Hürriyeti ve Güvenliği" ismini taşıyor ve "Herkes, kişi hürriyeti ve güvenliğine sahiptir" diye başlıyor.

Madde 26, "Düşünceyi Açıklama ve Yayma Hürriyeti" ismini taşıyor ve "Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir" diye başlıyor.

Madde 28, "Basın Hürriyeti" ismini taşıyor ve "Basın hürdür, sansür edilemez. Basım evi kurmak izin alma ve malî teminat yatırma şartına bağlanamaz" diye başlıyor.

* * *

"Kişi Hürriyeti ve Güvenliği" başlıklı 19. maddede, hangi koşullarda bu hürriyetin sınırlanabileceği belirtildikten sonra, bir de tazminat hükmü konmuş:

"Bu esaslar dışında bir işleme tâbi tutulan kişilerin uğradıkları zarar, tazminat hukukunun genel prensiplerine göre, Devletçe ödenir." diyor.

Aslında bu tazminat daha önce yargıçlar tarafından ödeniyordu ama, AKP iktidarı, haksızlık ve hukuksuzluklar korkmadan rahatça yapılabilsin diye, onu devletin üstüne yükledi.

* * *

Sanıyorum, olup bitenler, adalet mekanizması üzerinden siyasal bir rejim bunalımı yaşandığını göstermesi bakımından, herkesin rahatça anlayabileceği kadar açık ve net!

Can Dündar'ın da, olayı ayrıntılı bir biçimde tarihe mal eden yazısı, dün Cumhuriyet'te yayınlandı.

Can ve Erdem'e "Geçmiş olsun, hoş geldiniz; darısı içerdeki gazetecilerin başına!" diyorum.


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 22 Nisan 2024

Valid HTML 4.01 Transitional