Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

AYDINLANMA

 

EMRE KONGAR

 

BİLİM, GAZETECİLİK VE ADALET, GERÇEĞİ ARAR
 

Gazetecilik, bilimsel çalışma ve adalet, tek bir ortak nokta üzerinden anlam ve meşruiyet kazanır:

Gerçeğe uygunluk!

Gerek bilim insanları, gerek gazeteciler, gerekse adalet mensupları, sadece genel vicdanları açısından değil, yaptıkları işin meslek ahlâkı açısından da gerçeğe adanmak zorundadır...

Gerçeklere uygun olmayan bilim, bilim değildir...

Gerçeklere uygun olmayan gazetecilik, gazetecilik değildir...

Gerçeklere uygun olmayan adalet, adalet değildir.

Gerçeklere uygun olmayan gazeteciliğin, adaletin ve bilimin Türkiye'yi içine düşürdüğü bunalım, son günlerin en önemli gündem maddelerinden biri...

Başta Silivri davaları ve terör sorunu olmak üzere, adalette ve siyasette, güncel ve tarihsel gerçeklerin aranması, adeta kamplara bölünmüş bir biçimde tartışılıyor...

Bir yandan güncel ve tarihsel gerçeklerin saptırılması, öte taraftan bunların gün ışığına çıkarılması çabaları, adeta yeni bir mücadele alanı oluşturdu.

Ben iyimserliğimi koruyorum ve Türkiye'nin bütün bu sorunların içinden, gerçeğe daha uygun çabalarla ve gerçeğe uygun davranan kurumlarla çıkacağına inanıyorum...

Çünkü gerçekler nasıl olsa bir gün mutlaka egemen olur!

* * *

Sevgili okurlarım, Atatürk'ün uzay ve aya gitmek konusundaki sözlerinin gerçeğe uygunluğu üzerinde açtığım tartışmayı ilgiyle izlediklerini belirtiyor...

Onlara teşekkür ederim.

Bu konuda, Türk Hava Kurumu eski genel sekreterlerinden Emekli Hava Tuğgeneral Ahmet Ergönen'den yazılmış yeni bir mektup daha aldım.

İlgili bölümleri aşağıya aktarıyorum:

"...Kanıtım Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün manevi kızlarından biri olan rahmetli Sabiha Gökçen'in anılarıdır.

Sayın Oktay Verel tarafından kaleme alınan Dünya'nın ilk kadın savaş pilotu olan Sabiha Gökçen'in anıları "Atatürk'ün izinde bir ömür böyle geçti' ismi ile 1982 yılında yayınlanmıştır.

Belirttiğiniz konuşmanın bu anılarda yer aldığını biliyordum. İlk aramamda bulamadım. Kitabı süratle tekrar okumaya başladım ve biraz önce buldum.

Konu ile ilgili bizzat Atatürk'ün el yazısı ile yazılmış bir belge olup olmadığını bilmiyorum. Rahmetli Gökçen Atatürk'ün bu sözleri uçuş gösterilerini seyrederken söylediğini belirtmektedir...

...Atatürk'ün Bütün Eserleri gibi iddialı bir eserin redaktörü olduğunu iddia eden Kurtuluş Güran'ın rahmetli Sabiha Gökçen'in anıları ile ilgili kitabından yayınlandıktan 30 sene sonra dahi haberdar olmaması, ayrıca böyle bir iddianın ilk defa 2002 yılında Bütün Dünya dergisinde ortaya atıldığını söylemesi ilginç ve düşündürücüdür. Ayrıca 'Atatürk'ün Bütün Eserleri' adlı eserin güvenirliği konusunda da bende soru işareti oluşturmuştur..."

Demek ki: ilk kaynak Kurtuluş Güran'ın atıf yaptığı Eriş Ülger değil, Oktay Verel'in kitaplaştırdığı Sabiha Gökçen'in anılarıdır...

Ve demek ki, bu sözler orijinal bir metinden değil, ikinci ağızdan nakledilmektedir!

Özakman da zaten böyle yazmıştı ama o, tarihin ve yerin belirlenemediğini söylüyordu.

Ergönen'in mektubu ondan önce yazılmış ama elime yeni geçti.

Yeni bir bilgi ya da belge gelirse yine okurlarımla paylaşacağım.


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 22 Nisan 2024

Valid HTML 4.01 Transitional