Kitaplar
Kitapların
ListesiSürekli Yazılar
Kitap Söyleşileri
AYDINLANMA
EMRE KONGAR
FINANCIAL TIMES MUHABİRİ DELPHINE STRAUSS'UN CEHALETİ
Türkiye hakkında dış basında çıkan haber ve yorumlara medyamız çok önem verir.
Oysa bu haber ve yorumların çoğu ya taraflı, ya eksik ya da yanlıştır.
Ele aldığı konuyu bütün yönleriyle inceleyen, tarihsel ve siyasal bağlamı içine doğru oturtan haber ya da yorum çok azdır.
Çünkü yabancı muhabirlerin haber kaynakları ya resmi makamlar ya da resmi makamlara yakın gazeteci meslektaşlarıdır.
Üstelik kimi zaman geldikleri ülkenin, yazdıkları yayın organının Türkiye hakkındaki önyargılarını da yansıtırlar.
Ermeni soykırımı iddiaları, PKK'nın eylemleri, siyasal İslam'ın rolü gibi konulardaki haberler genellikle bu tür önyargılara kurban edilen sözde gerçeklerle süslüdür.
Financial Times'ta 19 Temmuz'da Delphine Strauss imzasıyla yayınlanan haber ve bu haberin Türkiye'ye, Türkçeye nasıl aktarıldığı üzerinde Perşembe günkü yazımda durmuştum.
Strauss'un haberi de taraflı olmakla birlikte asgari ölçüde bile olsa, malum dava ile ilgili bazı eleştirilere ve gerçeklere yer veriyordu.
Ama bazı yazarlar bunları bile budayarak yazıyı Türk kamuoyuna aktarmışlardı.
Bugün, yazıda dikkatimi çeken özel bir ifade üzerinde durmak istiyorum.
Bu ifade Strauss'un gerçeklerden ne denli uzak, olup bitenleri değerlendirmek konusunda ne denli yüzeysel ve taraflı olduğunun bir kanıtı.
Yazının sonunda (Çandar'ın çevirisiyle) şöyle diyor yazar:
"Ergenekon davası iki yıl daha devam etse bile, davanın konusu olan darbe ve komplo kültürünün sona ermekte olduğu umut ediliyor."
Orijinal metni de alıntılayayım ki çeviriyle ilgili herhangi bir tartışma olmasın:
"Even if the Ergenekon case rumbles on for two years, the hope is that the culture of coup and conspiracy it concerns is ending."
Hazırlanmış olan iddianameleri binlerce sayfa, iddianame ekleri on binlerce sayfa olan...
Daha kaç iddianame geleceği kestirilemeyen...
İddianamelerinde, davayla ilgili ilgisiz pek çok telefon kaydının, sahteliği bizzat resmi organlarca kanıtlanmış belgenin, saygın işadamlarının cinayetle itham edildiği ifadelerin ve bütün liderler hakkında akıl almaz iddiaların yer aldığı malum dava...
Daha 1980 darbesinin kalıntısı olan siyasal davaların otuz yıl sonra ancak sonuçlanabildiği ülkemizde...
"İki yıl (daha) devam etse bile" imiş!
İlk tepkim, "Bir yabancı muhabir, üstelik de Financial Times gibi ciddi bir gazetenin muhabiri bu kadar taraflı veya bu kadar cahil olamaz!"
Acaba haberin orijinalinde 20 yıl yazdı da, editörler buna ihtimal vermeyip 2 yıl diye mi düzelttiler" biçiminde oldu.
Ama sonra makalenin tümünü düşününce bu olasılığın pek de geçerli olmadığını farkettim.
"Yabancı muhabirler Türkiye'yi nasıl görüyor" diye merak edenlerin dikkatine sunulur.
