Kitaplar
Kitapların
ListesiSürekli Yazılar
Kitap Söyleşileri
AYDINLANMA
EMRE KONGAR
AKP'NİN GİZLİ AFFI VE GÜLEN'İN SÖYLEDİKLERİ
AKP yöneticileri, artık huy edindiler, hedeflerini farklı görüntüler altında gerçekleştiriyorlar.
Son olayda da, Türk Ceza Yasası'ndaki değişikliklerle, kamuoyunun şiddetle karşı çıktığı bir "genel af" gerçekleştirildi.
Bir zamanlar "Rahşan Ecevit affı" diye, o dönemdeki Ecevit Hükümeti'nin şiddetle kınandığı olay, daha da vahim bir biçimde uygulamaya kondu.
Kamuoyuna "AB yolunda büyük devrim" diye sunulan Türk Ceza Yasası ve Usul Yasası, aslında "gizli bir genel af" içeriyordu.
Kimse işin bu yanı üzerinde durmadı.
Meclis'teki muhalefet partisi dahil, kimseden çıt yok.
Ben bir muhalefet partisi milletvekili olsam, derhal Adalet Bakanı'na bir soru sorar ve son TCY uygulaması ile hükümlü ya da zanlı kaç kişinin cezaevlerinden tahliye edildiğini, kaç kişinin hakkındaki davanın düştüğünü, bunlar hakkındaki suçlamaların ne olduğu araştırırdım.
Böylece kaç yankesicinin, kaç gaspçının, kaç hırsızın, kaç katilin ya da kaç terör zanlısı veya suçlusunun serbest kaldığını öğrenir, kamuoyuna da bildirirdim.
Ama ibretle izlediğimiz gibi, muhalefet partisi, dönemini ve işlevini bitirmiş bir genel başkanın son çırpınışlarıyla meşgul olduğundan, bambaşka alanlarda sarf ediyor enerjisini.
Neyse, benim asıl belirtmek istediğim, sessiz sedasız bir biçimde "ortamın yeniden asayiş bakımından istikrarsızlaştırıldığı" bir döneme girdiğimiz.
Tam bu durumun üstüne, Amerika'da yaşayan, bir İslam Cemaati lideri Fethullah Gülen bir demeç veriyor:
Gazetelerde ve İnternet sitelerinde yayımlanan demecinde, Türkiye'de yeniden bir suikast döneminin başlayacağından, ortalığın kana bulanacağından ve bu eylemlerden İslamcıların sorumlu tutulacağından kaygı duyduğunu belirtiyor.
Bu kaygılarını da, kaynağı belirsiz bir istihbarata dayandırıyor.
Ama kamuoyu biliyor ki, Gülen'in bu tür demeçlerinden sonra, ya istihbaratı doğru olduğundan, ya da demeçleri o yönde gelişmelere yol açtığından dolayı, gerçekten de söylediklerine ilişkin önemli olaylar ortaya çıkıyor.
Gülen'in bu yeni demeci hakkındaki yorumlar da çeşitli.
Kimi çevreler kendi yaşamından kaygı duyduğu için (ve bu kaygıyı Türkiye'ye dönmemek için gerekçe olarak kullandığını söyleyerek), kimi çevreler de yandaşlarına bir işaret vermek amacıyla bu konuşmayı yaptığını düşünüyor.
Benim üzerinde durmak istediğim nokta, Gülen'in bu konuşmasının, tam da suçluların ve zanlıların bir bölümünün serbest bırakıldığı bir döneme rastlamış olması.
Yani Gülen bu demecini hangi amaçla vermiş olursa olsun, ortam, belirttiği tehlikelere son derece açık.
Geçmişi düşündüğümde, suikastlara kurban gidenlerin çoğunluğunun Cumhuriyet Gazetesi ailesinden olduğunu görüyorum ve hem gazetem hem de çalışma arkadaşlarım için yine kaygılanıyorum.
Son yıllarda iyice kirlenen siyaset ve medya ortamında hem ekonomik hem de siyasal olarak bir bağımsızlık kavgası veren Cumhuriyet Gazetesi ve çalışanları, dilerim yeni suikastların hedefi olmaz.
