Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

AYDINLANMA

 

EMRE KONGAR

 

AKP: TOPLUMSAL MUHAFAZAKAR MI, TOPLUMSAL MÜHENDİS Mİ?

 

Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın önsözüyle bir kitap yayınlandı:

Adı Muhafazakar Demokrasi.

Yazan Dr. Yalçın Akdoğan.

Kitap, AKP'nin siyaset çizgisini, kuramsal açıdan açıklama ve siyaset teorisi içinde anlamlı bir yere oturtma çabasını yansıtıyor.

Esas olarak benim Osmanlı-Türk siyasal tarihini çözümlemek için oluşturduğum Devletçi-Seçkinci ve Gelenekçi-Liberal cepheler arasındaki çatışmayı, Gelenekçi-Liberal açıdan, dip notlu bir biçimde, yeniden formüle etme çabası olarak görülebilir.

Kitap Ak Parti yayını olarak basılmış; önsözüne de bakılırsa, AKP'nin resmi belgesi olarak kabul edilebilir.

Akdoğan'ın çabası, Osmanlı Padişahlarının İmparatorluğu kurtarmak için başlattıkları reformlara karşı yeniçeri isyanlarıyla başlayan, 31 Mart ile devam eden, Hürriyet ve İtilaf Fırkası ve Terakkiperver Cumhuriyetçi Fırka ile süren, Demokrat Parti iktidarı ile doruk noktasına ulaşan ve Adalet Partisi iktidarları ile süreklilik kazanan Gelenekçi-Liberal çizgiyi, bir kez daha sistematik ve "günümüze uyarlanmış" bir çizgide ele alıyor.

Kitap esas olarak Aydınlanma Felsefesine karşı bir görüşle yazılmış.

Bunu yazar da açıkça belirtiyor zaten.

Ama Aydınlanma hareketinin Marx'la da ilişkisini kuran (ve böylece reddedilmesi için duygusal gerekçeleri de hazırlayan) yazar, akılcılığın tümüyle yadsınmasına karşı: Akıl ile duygunun bir sentezinden yana.

Bu sentezi, "yerel ile evrenselin sentezine" de ekleyerek "modern muhafazakarlık" olarak niteliyor.

Kitap, çökmüş ve işgal edilmiş bir feodal din-tarım imparatorluğundan, alt yapısı hazır olmayan çağdaş bir ulusal devlet kurmanın kaçınılmaz yöntemi olarak kullanılmış olan "devrimciliğe" de açıkça karşı.

Benim bu yazıda üzerinde durmak istediğim nokta, kitabın karşı olduğu bir başka ilke ve AKP iktidarının bu ilke karşısındaki durumu.

Yazar "Giriş" bölümünde, "Muhafazakarlık, ideal dünyayı önemser ama ona götüreceği umulan toplum mühendisliğini reddeder" diyor (s.12)

Bu yargıyı iktidar partisinin resmi ideolojisinin bir ilkesi olarak kabul edersek şu sorular akla geliyor hemen:

1) Belli bir ideal adına eğitim yapan İmam Hatip okulları sisteminin yaygınlaştırılması ve Milli Eğitime egemen kılınması çabası toplum mühendisliği değil midir?

2) Yoksul öğrencilere burs verilerek, bunların aynı ideale yakın eğitim yaptıkları belirlenmiş olan okullara sevk edilmesi çabası yine bir toplum mühendisliğinin dışa vurumu değil midir?

3) Yeni yasa taslağı ile üniversiteler üzerine siyasal denetimin getirilmesi çabası, hükümetin sahip olduğu ideal toplum modelinin yüksek öğrenime egemen kılınması arzusu, bir toplum mühendisliği değil midir?

4) Toplum mühendisliği, sadece siyasal yasaların ve siyasetin (genellikle de acemice) düzenlenmesi anlamına mı gelir?

5) Eğitimin yeniden biçimlendirilmesi ve gelecek kuşakların siyasal iktidarın kafasındaki ideal toplum modeline göre yetiştirilmesi, daha kapsamlı, daha etkin ve çok daha sonuç verici bir toplum mühendisliği değil midir?

* * *

Unutmayalım, bugünkü siyasal iktidara karşı duyulan güvensizlik, demokrasinin özgürlüklerinden yararlanarak, kendi kafalarındaki ideal modele göre totaliter bir toplum yaratma arzusu taşıdıkları konusundaki kuşkulardan kaynaklanıyor.

İktidar bu kuşkuları güçlendirecek eylemler yaptığı oranda yıpranacak, bu kuşkuları giderecek icraat ise istikrar ortamının yaratılmasına hizmet edecektir.


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 13 Mayıs 2024

Valid HTML 4.01 Transitional