Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

AYDINLANMA

 

EMRE KONGAR

 

İNSANLIK ORTA ÇAĞ'A GERİ DÖNDÜRÜLEBİLİR Mİ?

 

Toplumlar bir "teknoloji-ideoloji" sarmalında gelişir ve değişirler.

Tarım Devrimi, tek tanrılı dinler, Endüstri Devrimi de milliyetçilik ideolojileri aracılığıyla insanlığı biçimlendirmiştir.

İletişim-Bilişim Devrimi'nin ideolojisi "insan hakları" yani "demokrasi" gibi görünmekle birlikte, sonuç şimdilik belirsizdir.

Çünkü toplumlar tek düze "doğrusal bir çizgide" değil, "diyalektik" bir mantıkla, "zıtların etkileşimi" biçiminde gelişmektedir.

Nasıl Tarım Devrimi'ni izleyen yıllarda tek tanrılı dinler insanlığı biçimlendirmişlerse, yeni siyasal ve toplumsal oluşumlar her dinin içinde yeni mezhepler de ortaya çıkarmış ve insanlık bu değişimlerden etkilenmiştir.

Bu yapının üzerine gelen Endüstri Devrimi ve onun ideolojisi olan milliyetçilik, dinleri ortadan kaldırmamış, kimi zaman tam tersine, dinler ya da mezhepler ile bütünleşerek, milliyetçilik çizgisindeki ayrımları (İngiltere-IRA savaşı örneğinde görüldüğü gibi) daha da keskinleştirmiştir.

Milliyetçilik ideolojisi, toplumla diyalektik bir etkileşim içinde, bir kolu ırkçı diktatörlüklere (faşizme), bir kolu sınıf diktatörlüğüne (komünizme), bir kolu da insan haklarına (demokrasiye) giden bir biçimde gelişmiştir.

Tarım Devrimi'nin örgütlenmesi olan Din-Tarım İmparatorlukları Birinci Dünya Savaşı sonunda, Endüstri Devrimi'nin getirdiği milliyetçiliğin bir kolu olan ırkçı diktatörlükler İkinci Dünya Savaşı sonunda, öteki kolu olan sınıf diktatörlüğü Soğuk Savaş sonunda çökmüşlerdir.

Şu anda "insan hakları" yani demokrasi, "İletişim-Bilişim Devriminin" ideolojisi gibi gözükmektedir ama ne yazık ki, ilerleyen teknoloji, insan haklarına dayalı bir Demokrasi kavramının gelişmesi yönünüde zorunlu ve doğrusal bir etki yaratmamaktadır.

Daha doğrusu, ilerleyen teknoloji bir yandan bireysel temel hak ve özgürlüklerin geliştirilmesi için işlevsel olurken, öte yandan diyaektik olarak bu hakların sınırlanması ve kısıtlanması açısından da kullanılabilmektedir.

Yani diyelim ki, bir toplumun Endüstri Devrimini yaşaması nasıl onun zorunlu olarak demokrasiye değil de, Almanya'da ve İtalya'da görüldüğü gibi ırkçı ya da Rusya'da ve Çin'de görüldüğü gibi sınıfsal diktatörlüklere dönüşmesine yol açıyorsa, aynı biçimde "İletişim-Bilişim Devrimi" de zorunlu olarak temel hak ve özgürlüklerin gelişmesine değil, tam tersine bunların denetlenmesine yol açan etkiler de yapabilir.

İşte, Dünya Ticaret Merkezi'ne ve Pentagon'a yapılan saldırılar "İletişim-Bilişim Devriminin" yol açtığı bu "diyalektik etkileşimin" kimilerine göre beklenmedik (benim ise uzun süreden beri beklediğim) sonuçlarıdır.

Her teknolojik devrim, yeni bir "ideolojik dönem" (tek tanrılı dinler, milliyetçilik, insan hakları veya demokrasi gibi) başlatmakta ama bu yeni ideolojik dönemin insanın özgürleşmesine mi yoksa köleleşmesine mi yol açacağı pek çok diyalektik etkileşimin sonunda ve pek de tutarlı olmayan bir biçimde, "savaşı kimin kazandığına bağlı olarak" ortaya çıkmaktadır.

Birinci ve İkinci Dünya Savaşları ile Soğuk Savaş bu durumun en güzel kanıtlarıdır.

Bu savaşların sonuçları değişik olsaydı bugün acaba nasıl bir dünyada yaşıyor olacaktık?

Sonucu belirleyen en önemli öge, ne yazık ki "silah gücü" ve "bu gücün ideolojisi" olmaktadır.

Ne yazık ki, insanlık, teknolojik gelişme sonunda zorunlu olarak özgürleşme hedefine doğru ilerlememektedir.

Onu özgürleştirecek olan, yine kendi "ideolojik gücü" olacaktır.

Sonuç olarak şunu kesin olarak söyleyebilirim:

Eğer sahip çıkmaz ve yeterince güçlü olarak savunmazsak, insanlık tüm özgürlük kazanımlarını yitirebilir ve Orta Çağ'a bile geri gidebilir.

Çünkü insanoğlunu, kendi iradesinden bağımsız olarak özgürleştirecek bir teknolojik değişme ve gelişme henüz icat edilmemiştir.


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 13 Mayıs 2024

Valid HTML 4.01 Transitional