Emre Kongar'ın Resmi^* İnternet Sitesi

İstanbul Metrohan'da, Bir Söyleşi ve İmza.

İstiklâl Caddesi'nin sonundaki emektar Tünel binası Metrohan, restore edilmiş.

İkinci katta harika bir konferans ve etkinlik salonu yapılmış.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni, bu projeyi yapanları, onu hayata geçirenleri ve elbette Ekrem İmamoğlu'nu kutluyorum.

Salonun sorumlusu Işıl Hanım son derece titiz ve dikkatli bir yönetici.

İBB çalışanları, Mihriban, Emre, kameraman, sesçi ve ışıkçı arkadaşlar, olağanüstü dikkatli ve yetkin gençlerdi.

Hepsine teşekkür ediyorum.

Ünlü sanat insanımız Muhsin Ertuğrul Devlet Tiyatroları Genel Müdürü iken, teftişe gittiği tiyatrolarda ilk önce tuvaletlere bakar ve kararını öyle verirmiş.

Ben de herhangi bir kamu kurumuna gittiğimde, bir vesile ile, (gereksinme duymasam bile) mutlaka tuvalete gider ve oranın yönetimi hakkında kararımı öyle veririm.

Metrohan'ın son derece modern tuvaletleri, hani Türkçe'de bir yerin temizliğini belirtmek için "Bal dök yala" derler ya, işte öyle tertemizdi.

Sırf bu nedenle bile oradaki personelin kutlanması gerek diye düşünüyorum.

* * *

Değerli meslektaşım Zülâl Kalkandelen ile birlikte verdiğimiz konferansa, Cumhuriyet Kitapları sorumlusu olan arkadaşlarımız, Melis, Mustafa ve İsa ve bu fotoğrafta görülmeyen öteki Mustafa ve Yavuz , her zamanki görev anlayışlarıyla büyük destek oldular elbette.

* * *

Her yaştan izleyiciler gerçekten şaşırtıcı derecede kaliteliydi.

Söyleşi sırasında sorduğumuz sorulara verdikleri yanıtlar ya da anlattıklarımıza yaptıkları yorumlar, tepkiler, adeta akademik bir bilimsel toplantı havasını yansıtıyordu.

Elbette her yaştan insanların, ailecek gelmiş olmaları bizi çok sevindirdi.

Çok kıdemli doktorlardan, öğretmenlerden, çok genç öğrencilere kadar gerçekten çok farklı yaş ve meslek kesimlerini yansıtan bir dinleyici kitlesi vardı.

Anneler, babalar, genç çocuklarıyla birlikte gelmişlerdi.

Hemen hemen bütün izleyiciler, TELE 1'e, "18 Dakika" programına ve Merdan Yanardağ'a selamlarını ve sevgilerini yolladılar.

Bizim DEVRİMİN VE KARŞI DEVRİMİN YÜZ YILI'na diyalektik bakışımız, izleyenlerin çok hoşuna gitti.

Kalkandelen'in "İkinci Cumhuriyetçiliğin" temellerini Atatürk Dönemi'ndeki "İkinci Grup"a dayaması ve Demokrat Parti iktidarı dönemini anlatması, benim Menderes'in Çok Partili Düzen'in ilk darbesi olan sivil darbesini, "Tahkikat Encümeni" olayını açıklayışım ve askeri darbelerin arasındaki farkları ve çelişkileri vurgulamam, her ikimizin de bütün bu süreçte Emperyalizmin oynadığı role ve laikliğe dikkat çekmemiz, izleyicilerin alkışladıkları hususlardı.

* * *

Sonuç olarak bu söyleşi, kitap imzası sırasında da devam eden, soru ve yanıtlarla, yorumlarla ve sohbetlerle, biz konuşmacıları da, değerli katılımcıları da tatmin eden bir etkinlik oldu.

Katılan bütün İstanbulluları tebrik ediyorum ve kendilerine bir tatil gününü bizimle birlikte geçirdikleri için teşekkür ediyorum.

Bu etkinliği düzenleyen İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Cumhuriyet Gazetesi'ne de tebriklerimi ve teşekkürlerimi iletiyorum.