Emre Kongar'ın Resmi^* İnternet Sitesi

ÖLÜM GEMİLERİ

Türkiye Komünist Hareketi Aliağa İlçe Örgütü, İtalyan donanmasına ait savaş gemilerinin sökümünün yapılması için ülkemize gelmelerine karşı bir açıklama yayımladı.

Sevgili okurlarımın anımsayacağı gibi, Aliağa tersanelerinde gemi sökümlerinin yarattığı tehlikelere karşı çeşitli kez protesto eylemleri düzenlenmiş ve çevreyi kirleten, insan sağlığını tehdit eden bu faaliyetlerin bazıları durdurulmuştu.

Örneğin 2022 yılında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın, bünyesinde 900 tondan fazla asbest barındırdığı iddia edilen Brezilya donanmasına ait Nae Sao Paulo savaş gemisinin Aliağa'da sökümüne izin vermesi kararı ilçede protesto edilmiş ve söküm engellenmişti.

Daha sonra bu gemi Brezilya Deniz Kuvvetleri tarafından Atlas Okyanusunda batırılmıştı.

* * *

Şimdi yeniden bir söküm olayının tehdidi ile karşı karşıya kalan Aliağa'da, olayı TKH protesto ediyor.

"ALİAĞA'DA ÖLÜM GEMİLERİNE HAYIR!" başlığıyla yayımlanan bildiri şöyle:

"İtalyan donanmasına ait üç denizaltı ve dört fırkateyn Aliağa'da bulunan Ege Çelik Endüstrisi'nin gemi söküm tesisine demirlenmek üzere liman açıklarında bekliyor. Aliağa'da sökülmesi beklenen denizaltı ve gemilerin yüksek oranda kanserojen asbest içerdiği biliniyor.

Bu gemilerde sadece asbest değil, aynı zamanda insana ve doğaya zarar veren birçok zehirli kimyasal bulunduğu bilinmektedir. Açıklanan asbest ya da diğer zararlı kimyasallarla ilgili değerler gerçeği yansıtmamakta, gerçek değerler saklanmaktadır. Gemi söküm işçilerinin ve Aliağa halkının sağlığı bir kez daha görmezden gelinmektedir.

Yetkililerin görmezden geldiği, sadece gemi söküm işçileri için değil, çevrede yaşayan insanlar ve doğa için de büyük bir tehlike oluşturan asbest, solunum yoluyla insan sağlığına ciddi zararlar verirken, atıkların sızması da bir çevre felaketinin yolunu döşemektedir.

Ege Çelik Endüstrisi Şirketi, İtalyan donanmasına ait denizaltı ve fırkateynler için dokuz ay önce düzenlenen ihalede verdiği 1.7 milyon avroluk teklifle söküm işlerini almıştı. Daha önce tehlikeli atık madde barındırdığı gerekçesiyle hiçbir ülkede sökümü yapılmayan doğal gaz gemisi ETHAN da, önce Fransa'ya ardından Malta'ya gönderilmişti. İki ülkede de sökümü yapılmayan geminin sökümü 2016 yılında yine Ege Çelik Endüstrisi tarafından yapılmıştı.

2023 yılında ise Cumhurbaşkanı Erdoğan imzasıyla Resmi Gazete'de yayımlanan karar ile Ege Çelik Endüstrisi Şirketi'ne ait alan, özel endüstri bölgesi ilan edilmişti.

Doğamızı, kentimizi, emekçilerin yaşamını tehlikeye sokan gemi ve denizaltıların patronların zenginliklerine zenginlik katmak uğruna kentimize, Aliağa'ya gelişini kabul etmiyoruz!

Daha önce ölüm gemisi Nae Sao Paulo'ya karşı mücadele ettiğimiz gibi, İtalyan donanmasına ait denizaltı ve fırkateynlerin de Aliağalı ve İzmirli emekçi halkımıza, kentimize ve doğamıza zarar vermesini engelleyeceğiz! Patronlar için çevre talanının sonuçlarının bir önemi yoktur. Patronlar için Aliağa'daki canlı yaşamının bir önemi yoktur. Patronlar için gemi söküm işçilerinin sağlığının bir önemi yoktur! Her zaman olduğu gibi yalnızca kendi kârlarını düşünüyorlar.

Biz komünistler diyoruz ki: Emekçilerin kurtuluşu ancak insanca, eşit, sömürüsüz bir düzenin tesisiyle mümkündür. Bu yüzden insanlarımızın canına, çocuklarımızın geleceğine kast eden; doğayı talan eden patronların sömürüsüne, kâr hırsına karşı mücadele çağrımızı yineliyoruz.

Başta gemi söküm işçileri ve Aliağa halkı olmak üzere tüm yurttaşlarımızı, basını ve kamuoyunu memleketimize, emeğimize ve geleceğimize sahip çıkmaya çağırıyor; tıpkı ölüm gemisi Nae Sao Paulo'da olduğu gibi İtalyan donanmasına ait denizaltı ve gemilerin bir an önce Aliağa Limanı ve Ege Denizi'nden uzaklaştırılması için ayağa kalkıp sesimizi yükseltmeye davet ediyoruz!"

* * *

Sevgili okurlarım, ülkemiz bu iktidar tarafından Avrupa Birliği'nden çöp ve Ortadoğu'dan sığınmacı ithal eden bir "Depo Ülke" haline getirildi.

Aliağa'daki tehdit, Emperyalizmin ve onun çizgisindeki iktidarın, sadece Aliağa halkına karşı değil, bütün Ege'ye ve bütün ülkemize karşı büyük bir tehlike oluşturan bir adımıdır.

Bu nedenle ülke çapında protesto edilmesi ve önlenmesi gerekmektedir.