Emre Kongar'ın Resmi^* İnternet Sitesi

Birkaç Kişinin Birkaç Milyonu ile Uğraşırken Hepimiz Milyar Dolarları Unutuldu Mu?

Bir spor adamı olan F.T.'nin adıyla anılan fon ile yapılan Ponzi dolandırıcılığında söz konusu miktarın 34,5 milyon dolar olduğu iddia ediliyor.

Elbette ünlü bir spor adamının, ünlü bir bankanın ve ünlü futbolcuların adlarının karıştığı bu dolandırıcılık toplumun ilgisini çekti.

Günlerdir bu konu tartışılıyor; ben de art arda dört yazı yazdım.

Peki ama bu tartışma sırasında, örneğin ünlü 128 milyar nerede tartışması unutulup gitti mi?

Yani ünlülerin birkaç milyon doları, hepimizin cebinden çıkan milyarlarca dolardan daha mı önemli?

Ya Kılıçdaroğlu'nun iddia ettiği 418 milyar dolarlık haksız uygulama unutuldu mu?

Peki ya, Erdoğan/AKP iktidarının yönetime geldiği 2003 yılından itibaren topladığı yaklaşık 3 buçuk 4 trilyon dolarlık gelir, nereye ve nasıl harcandı; ne kadarı ülke yararına kullanıldı, ne kadarı oligarşiye aktarıldı?

Bu miktarlar, hepimizin cebinden çıktı.

Çok çok büyük sayılar:

Belki de bireysel algımızın dışında kalacak kadar büyük; o nedenle üzerinde pek de durulmuyor.

Şimdi bir iki küçük anımsatma yapalım.

* * *

128 Milyar dolar ne oldu?

Bu konuyu Vikipedi şöyle tanımlamış:

"128 milyar dolar tartışması, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın faizleri düşük tutmak için dönemin Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak önderliğinde 128 milyar dolar harcadığı iddiası ve bunun çerçevesinde gelişen tepki ve olaylardır."

Kasım 2020'de Goldman Sachs, TCMB, faizlerin düşük tutulması için 100 milyar dolardan fazla rezerv harcadığını öne sürüyor.

Uzmanlar 128 milyar dolarlık TCMB'nın döviz satışına Mart 2019'da yerel seçimler öncesi başlandığını belirtiyorlar.

Vikipedi, rezerv satışının 2020 Kasım'da dönemin Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın istifası ve dönemin TCMB Başkanı Murat Uysal'ın görevden alınması ile sona erdiğini belirtmiş ama, bugün bile zaman zaman TCMB'nin "arka kapıdan" döviz sattığı iddiaları devam ediyor.

Döviz rezervlerinin satışı politikasından 2020 Kasım ayında TCMB Başkanı ve bakanın değişmesi sonrasında bir süre vazgeçildi.

% 10,25 olan politika faizi dönemin TCMB Başkanı Naci Ağbal tarafından % 19'a kadar yükseltildi.

Fakat sonradan Erdoğan'ın "Faiz sebeptir, enflasyon sonuç" ve "Nas uyguluyoruz" ifadelerinden sonra Ağbal görevden alındı, faiz oranları yüzde 8'e kadar düşürüldü ve enflasyon ile dolar iyice fırladı.

2021 yılı Aralık ayında TCMB tarafından doların yükselişinin kontrol altına alınması için alınan tedbirler yeterli gelmediği için Hazine tarafından ödemesi yapılan Kur Korumalı Mevduat, KKM isimli sistem getirildi.

KKM'nin ilan edildiği gece birkaç saat içinde Dolar 11 liraya kadara düşürüldü ve ertesi gün 14 TL dolayında istikrar kazandı.

Dolar bugünlerde TCMB'ye göre 29 TL'den sadece birkaç kuruş eksik, piyasada ise 30 TL'ye yakın bir değerden muamele görüyor.

2023 seçimlerini iktidar kazanınca bu 128 Doların izi hukuksal olarak sürülemedi.

* * *

Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Geri alacağım" dediği 418 milyar dolar olayı nedir, ne oldu?

2023 seçimlerinden önce CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, iktidarın 418 milyar doları haksız ve hukuksuz bir biçimde harcadığını öne sürerek, bu miktarı, ödenenlerden geri alacağını duyurdu.

CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu, sosyal medya hesabından yaptığı bir paylaşımla Hazine'den çalındığı ileri sürülen 418 milyar dolar sayısının nasıl bulunduğuna dair ipuçları verdi.

DUVAR Gazetesi'nin haberine göre, bir de tablo paylaşan Erdoğdu, paylaşımında şu ifadeleri kullandı:

"Bu çalışma 418 milyar dolar hesabının alt çalışmalarından birisi. Böyle yüzlerce alt çalışma yapıldı.

418 milyar dolar çalışmasının nasıl yapıldığını bir örnekle açıklamak için paylaşıyorum…

Öncelikle şunu söyleyeyim; Bu örnek çalışma bize ait değil. Bir kamu kurumu tarafından yapılmış. Rapor bize ulaştı. Biz sonuçlarını değerlendirdik. Proje adlarını gizledik. Çalışma kapsamında İstanbul'da büyük 76 inşaat projesi incelenmiş.

İnceleme kapsamında yasal imar izninden fazla 11 milyon 435 bin metre kare inşaat yapıldığı tespit edilmiş. Bu fazla inşaat dolayısıyla 2018 fiyatlarıyla müteahhitlerin 240 Milyar TL (yaklaşık 60 Milyar Dolar) haksız kazanç elde ettiği iddia ediliyor. Bu 60 milyar dolara konu işlemler yatırım değil. Bütçede yok. Nakit varlık değil. Ancak 60 milyar dolar haksız kazanç var. Üstelik imar affı ile affedilmiş. Bütün bu sınırlamalar ile bu çalışmayı değerlendirdik.

Bu yüzden bu çalışmayı 60 milyar doların çok çok altında değerleyerek raporumuza aldık. Ve tahsilat projeksiyonlarımızda yer vermedik. İşte böyle yüzlerce yolsuzluk dosyası üzerine çalışıp 418 Milyar Dolar hesabına ulaştık. İşte örnek tablo:"

Erdoğdu bu ifadesine bir de paraların aktarıldığı projelerin tablosunu eklemiş.

İktidar 2023 seçimlerini de kazanınca, bu iddialar da yasal süreçle izlenemedi, sadece iddia olarak kaldı.

* * *

Çeşitli hesaplamalara ve benim de kişisel olarak yaptığım hesaplara göre, Erdoğan/AKP iktidarı 2013 yılından itibaren 3 buçuk 4 Trilyon kadar gelir elde etmiş.

Peki bu kadar muazzam, bütün ülkenin 3-5 yıllık milli gelirine eşit olan bir miktar ile ne hizmetler ne yapmış?

Yapılan yol ve köprülerin ödemelerinin ileriye dönük olarak yapıldığı ve yapılacağı da düşünüldüğünde bu kadar paranın nereye gittiği kocaman bir soru işareti.

* * *

Bu yazıyı bitirirken, "Beşli Çete" simgesi ile anılan iktidara yakın şirketlerin bir başka deyişle doğrudan oligarşinin yararlandığı yatırım teşviklerinden ve vergi aflarından söz bile etmedim.

Sonuç olarak "Zenginin malı züğürdün çenesini yorar" gibi kirli atasözleriyle sömürü sistemini halka, millete, seçmene kabul ettiren bir kültürün sonucu olarak birkaç ünlünün birkaç milyon Doları ile oyalanıyoruz...

Ve asıl soygun ve sömürü devam ediyor.