Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

16 Ocak 2023

Ebabil Harekâtı, Pelikan Grubu ve Dezenformasyonu Önleme Birimi ile birlikte, Sosyal Medya'yı tehlikeli bir silah haline getirmiş.

Cumhuriyet'te dün çıkan yazımda bu mekanizmayı çok kısaca özetlemiştim...

Şimdi bu mekanizmayı biraz daha ayrıntılandırarak değerli izleyenlerimin dikkatine sunmak istiyorum.

* * *

Siyasal iktidarın birkaç merkezinden, özellikle de "kraldan çok kralcı olan" işgüzar merkezlerinden, belli konular, belli kişiler ve belli kurumlar "dokunulmaz" olarak belirleniyor:

Bu konulara, bu kurumlara veya bu kişilere yönelik herhangi bir eleştiri veya iktidarın hoşuna gitmeyen yorum yaptınız mı yandınız.

Hemen aklıma gelen konular şöyle:

Örneğin türban...

Örneğin laiklik...

Örneğin insan hakları, kadın hakları, hayvan hakları...

Örneğin çocuklara tecavüz, tarikatlar, tarikat yurtları, kuran kursları...

Örneğin imam hatip okulları ve eğitimi...

Örneğin ihaleler, yolsuzluklar, adam kayırmalar...

Elbette iktidarı temsil eden belli kişiler veya kurumlar da dokunulmaz muamelesi görüyor:

En başta Cumhurbaşkanı...

Hemen sonra Diyanet İşleri Başkanı...

İçişleri, Adalet ve Hazine Bakanları...

Medyadaki, bürokrasideki, yargıdaki tetikçiler...

Tarikatlar ve tarikat liderleri...

* * *

Elbette en yüce makam ve belli merkezler sadece "dokunulmazları" değil, "dokunulması gerekenleri" de belirliyorlar.

Örneğin muhalefet partileri ve liderleri...

Örneğin kendi denetimlerinde olmayan televizyon kanalları, gazeteler ve buralarda çalışanlar, yazarlar, yorumcular...

Örneğin, Atatürkçüler...

Örneğin laikliği, hukuk devletini savunanlar...

Örneğin kendi ahlâk kuralları olan meslek odaları ve meslek sahipleri...

* * *

Bu genel ilkeler çerçevesinde, iktidarın radarı sürekli olarak sosyal medyayı tarıyor...

Nerede hoşuna gitmeyen bir paylaşım görürse derhal harekete geçiyor:

1) Önce hedef ya da hedefler saptanıyor.

Bu hedefler bir kişi, bir kurum veya bir fikir ya da sadece tek bir paylaşım olabilir.

2) Belirlenen hedef emri geldi mi, iktidarın medyadaki tetikçileri ile birlikte, sosyal medya trolleri saldırmaya başlıyor.

3) Bu saldırılar sırasında, derhal güvenlik güçlerine ve yargıya da hedef hakkındaki şikayetler ve tutuklama istekleri başlıyor.

4) Bu hareketlilik üzerine, hemen iktidarın emrindeki dernekler, vakıflar ve tarikatlar harekete geçiyor, suç duyurusunda da bulunan şikayetler dile getiriliyor.

5) Politikacılar, kimi zaman bizzat Adalet Bakanı bile kınama mesajları yayınlıyor, yargı üzerinde baskı başlatılıyor...

6) Savcılar harekete geçiyor...

7) Yargıçlar tutuklama kararı veriyor...

8) Trol ordusu ve tetikçi medya, haksızlığa uğrayan bu hedefleri, çeşitli suçlamalar ve iftiralar gibi karakter suikastları ile karalamaya devam ediyor...

Ve böylece tüm toplum, medya/sosyal medya/yargı üçgeniyle müthiş bir baskı altına alınıyor!

* * *

Özgür Özel'in açıkladığı sekiz bin yirmi beş kişilik Ebabil Harekâtı ordusu İçişleri Bakanı'nın emrinde olduğu için durum daha da vahim:

Bizim temel hak ve özgürlüklerimizi korumakla yükümlü olan İçişleri Bakanı, bunları zedeleyen bir mekanizmayı kurmuş görünüyor.

Bence derhal istifa etmelidir.


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 29 Ocak 2024

Valid HTML 4.01 Transitional